MERSİN İLGİLİ BİLGİLER - MERSİN ÇİÇEKÇİLİK
|
|
|
|
|
Kapak : İçel'in Silifke şehrinden
bir görünüş.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İçel ili, sırtını Akdeniz'e
paralel uzanan yüksek Toros Dağlarının karlı yamaçlarına
dayanmıştır. Yılın 12 ayında pırıl pırıl güneş altında
parlayan Akdeniz kıyılarında, 300 kilometreye yaklaşm\as-falt
karayolu, İçel'i Adana ve Antalya illerine bağlar. Deniz
suyu kış mevsiminde bile, 16-18 derece arasındadır.
Tarih ve doğa zenginliği içel'de
son derece çeşitlidir. Akdeniz'deki ilk uygarlıkların
buralarda kurulduğunu gösteren buluntular vardır.
Arkeolojik kazılarda Neolitik Çağ eserlerine
rastlanmıştır. Yakın Doğu'nun denizci kavimleri
gemilerini bu bölgedeki ormanlardan kestikleri büyük
ağaçlarla yaparlardı, içel ormanlarından elde edilen
keresteler bugün bile, ormanı olmayan Doğu Akdeniz
ülkelerine ihraç edilmektedir.
içel'in. Mısır Kraliçesi
Kleopatra ile birlikte anılan Tarsus kenti, 2000 yıl
Önce deniz kenarında güzel bir liman şehriydi. Roma
İmparatorluğu'nun ünlü Konsülü Marcus Antonius ile
Kleopatra'nın Tarsus'ta, iki devletin siyasal işleri
için buluşup konuştuklarını tarih kitapları yazar. Isa
Peygamberin havarilerinden San Paulus da Tarsus'ta
doğmuştur. Üçüncü Haçlı Seferi'nin Komutanı, Almanya
İmparatoru Friedrich Barbarossa, içel'de Silifke
ilçesi'nde Akdenize dökülen Göksu Irmağı'nı geçerken
boğulup ölmüştü. İçel İlinin Narlıkuyu Mağarasında akan
suyun, efsanelere göre, çirkinleri güzelleştirdiğine
inanılırdı. « Yedi Uyurlar - Eshabı Kehf» mağarası da
bir efsane konusudur. Hıristiyanlığın gizli-gizli
yayıldığı yıllarda bu dini kabul eden 7 kardeşin bu
mağarada 300 yıl uyuduğu söylenir.
|
Akdeniz'in beyaz köpüklü mavi
suları içinde yükselen «Kız Kalesi» Fatih Mehmet H'nin
oğlu Cem Sultan'ın, Rodos'a geçmeden ve Avrupa'ya
kaçmadan önce, bir süre kaldığı kaledir. Anamur'un,
Romalılar çağından kalan Anamur Kalesi, Anadolu
Yarımadası'nın en güney kıyısında yükselen bir mimarlık
anıtıdır, içel kıyılarının hemen arkasında yükselen
yaylalar serin ve yeşil bir cennet gibidir. Yerleşik
halkın bir kısmı, yaz aylarını bu yaylalarda geçirir.
içel, Türkiye'nin en büyük ve en modern limanlarından
birine sahiptir. Demiryolu, buraya kadar uzanır, içel,
muz ve turfanda bahçe ürünleri yetiştiren en büyük tarım
alanlarımızın başında gelir.
İÇEL İLİNİN TARİHİ
Yapılan kazılar ve araştırmalar
sonunda, bu topraklarda tarih çağlarından önce de
insanların yaşadığı, kalan eserlerden, anlaşılmıştır.
Mersin şehrinin 5 km. yakınındaki «Yümüktepe» höyüğünde
yapılan kazılar. Taş Devri insanlarının burada
yaşadığını göstermiştir. İçel, tarih çağlarının
başlarında Hititler (Etiler) egemenliğindeydi Eski Babil
Krallığından sonra M. Ö. 1500 yıllarında Hititler
buralara kadar yayılmışlardı. M. Ö. 1400 yıllarında «Arıava»
adını alan bölge M. Ö. 1000 yıllarında «KÜikya» diye
anlırdı. M. Ö. 580 yılında Asurlular egemenliklerini
buralara kadar genişlettiler. Milâttan önceki dçnemde
buraya yerleşenlerin arasında Fenikeliler de vardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ve karaçamlar 2.000 metrenin üstüne
kadar çıkar. Daha yükseklerde dağ çayırlarına ve yüksek
dağ bitkilerine rastlanır. Ovalık kesimlerde okaliptüs
ormanları ve palmiyeler vardır. Ovalarda yetişen
zeytin, fıstık ve muz ağaçları ile turunçgiller günden
güne çoğalmaktadır Ovaların alüvyonlu toprakları,
iklimin sıcaklığı, İçel'in büyük bir turfanda sebze ve
meyva alanı niteliği kazanmasına neden olmuştur.
AKARSULAR
İçel İlinin en büyük akarsuyu Göksu
Ir-mağı'dır. Kaynakları Konya İlinde olan bu ırmağın
büyük kolu, Konya-Antalya sınırındaki Hatay Dağı'ndan
çıkar. Kuzeyde bulunan bu kolun güneyinde, Karakuş
Dağı'ndan çıkan ikinci bir kol daha vardır. İki ırmak
Taşeli Yaylası'nı birçok yerde dik duvarlar biçiminde
yardıktan sonra Mut İlçesi yakınında birleşir ve Göksu
adını aılr. 280 km. uzunluğundaki bu ırmak, Mut İlçesi
güneyinden geçtikten sonra, güneydoğuya döner ve
Silifke İlçesinde büyük bir deltaya yaydığı
alüvyonların arasından Akdeniz'e karışır. İçel İlindeki
diğer suların
|
en önemlileri, Erdemli civarında
Akdeniz'e dökülen Lamas Suyu, Mersin yakınındaki
Efrenk ve Tarsus'taki Tarsus Çayı (Berdan Çayı) dır.
TARİM VE HAYVANCILIK
Tarsus ve Mersin İlçelerinin
sınırları içinde kalan Adana Ovası'nın batı kesimi
dışında, il topraklarının büyük bir bölümü engebeli
olduğu için, İçel'de tarım dışı alanların oranı % 33,5
gibi bü-yük'bir sayıya yükselir. İçel'deki tarlaların
yüzölçümü toplamı bütün ii topraklarının 5te biri
kadardır. Tarla tarımında ilk sırayı buğday alır.
Yıllık ortalama üretim 210.000 ton civarındadır. Arpa
üretimi 45.000 ton civarındadır. Baklagillerin içinde en
çok nohut, sonra fasulye ve mercimek ürünü elde
edilir. Baklagiller üretimi 15.000 ton civarındadır.
Pamuk üretimi sanayi bitkileri
içinde en önemli niceliğe ulaşır. Yılda 50.000 ton kadar
pamuk elde edilir. Yer fıstığı üretimi son yıllarda önem
kazanmıştır ve yıllık üretim 15.000 ton civarındadır.
Yer fıstığından, yağ çıkarılmaktadır. Susam üretimi de
önemlidir. Yılda 180 000 ton dolayında üzüm, 600.000 ton
kadar sebze elde edilir. Portakal üretimi 140.000 ton,
limon üretimi 120 000 ton kadardır. Zeytin üretimi
15-20.000 ton arasında değişir. Çayır ve otlaklarının
oranı % 5,8 olan İçel'de, 1971 sayımlarına göre 724.000
kıl keçisi, 222.000 koyun, 127.000 sığır
yetiştirilmiştir. Ayrıca 12.000 at, 51.000 eşek, 3.300
katır, 5.000 deve sayılmıştır. Arıcılık yaygındır. Yılda
400 ton bal elde edilir.
ENDÜSTRİ
İçel İli, gelişme hızı bakımından
endüstride en ön sıralarda gelir ve Türkiye illerinin
arasında 4 unculuğu alır. Başlıca endüstri kuruluşları
şunlardır: Mersin'deki Petrol Rafinerisi (ATAŞ), Mersin
Yem Fabrikası, Tarsus ve Mersin Mensucat Fabrikaları,
Suni Gübre Fabrikası, Şişe ve Cam Fabrikası. Bunlardan
başka 8 sabun, 10 zeytinyağı ve çok sayıda çırçır
fabrikası vardır. İmalât sanayiindeki işyerleri 1927'de
857 iken son yıllarda 2.000'i geçmiştir. Tarsus'ta
çimento ve boya fabrikaları vardır. Soda Fabrikası.
Mersin'de kuruluş halindedir.
TURİZM
İçel, demiryolu, karayolu ve
havayolu
|
ile Türkiye'nin ve Dünyanın her
taraflı bağlanır. Adana Havaalanı Mersin şe rine 60 km.
uzaklıktadır. Antakya, Ga; antep ve Adana'dan gelen
asfalt kar yolu Antalya'ya kadar uzanır. Türkiye nin en
bol güneş gören bu kıyıları, bal da Antalya'dan ileriye
de açılmış; K mer-Finike-Kaş -Fethiye yoluyla Muğls ya
bağlanmıştır. Hititlerden başlıyarg tarih boyunca
çeşitli uygarlıkların beş ği olan, bu dönemlerin değerli
kalını larıyla zenginleşen İçel, her mevsimd yerli ve
yabancı turistlerin uğrağıdı
Özellikle Tarsus ve Silifke dolaylar
turizm yönünden büyük önem taşır. Ceı net-Cehennem adlı
büyük çukurlar, Ki kalesi, Eshabı Kehf Mağaraları, Narl
kuyu Mağarası, Şahmeran Hamamı, Ta sus Çağlayanı,
İçel'in turistik yerleridi Mersin-Anamur yolu üzerindeki
büyü plaj siteleri turistlerin ihtiyacını karş ladığı
gibi, ayrıca bütün kıyı boyunc çadır kurmaya ve piknik
yapmaya elv< rişli doğal plajlar vardır. İçel, Grek v
Roma çağından kalan yüze yakın anti şehri bağrında
saklar.
FOLKLOR
İçel, eski çağların ünlü yerleşme me
kezlerinden olmasına rağmen, ona öze İlklerini, Orta
Asya'dan 11'İnci yüzyı dan itibaren Anadolu'ya gelmeye
başi; yan, Oğuz boyları (aşiretleri) vermişti Bugün
«Türkmen» ya da «Yörük» diy anılan bu göçebe Türkler,
Toros Dağli rında, Namrun ve Taşeli gibi yaylalardî keçi
kılından dokunmuş büyük ve süsl çadırlarında «oba»
halinde yaşarla Ünlü halk ozanı Karacaoğlan, bu Tür! men
boyları arasından çıkmıştır. Ort Asya Türklerinin,
Müslüman olmada önceki gelenekleri, eski «şaman» din nin
izleri bu obalarda hâlâ görülür. «Tar tacı Aşiretleri»
adı da verilen bu Tür! menler toplu yaşar, toplu
göçerler. Ç« dırları bir köy evinden daha sağlamdıı
Yazları yaylaya çıkar, kışları ovalar inerler. Geçimleri
hayvancılıktandı Yanlarında gezdirdikleri hayvanları
sütünü, derisini, yününü, kılını ve etir kullanırlar.
Yerleşik halktan buğda alıp hayvan verirler. Halk
müziği, g« nellikle Akdeniz bölgesi müziğinin car lı,
hareketli, neşeli havasını taşır. Sili ke dolaylarının
halk oyunları, Anadol halk oyunları arasında, en çok
seviler lerden biridir. Yaylalarda, İç Anadol müziğinin
etkisi görülür. Oyunlarınd adımlar ve hareketler
gösterişli, figüı ler orijinaldir. «Silifkenin yoğurdu»
d ye başlayan türküleri pek ünlüdür.
|
|
|
|
|
|
|
|
İÇEL İLİYLE İLGİLİ
BİRKAÇ RAKAM
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BUCAK (Parantez
içindekiler köy veya mah. sayısıdır.)
|
|
|
|
|
Merkez (51),
Arslanköy (8), Gözne (13), Kazanlı (4),
Kuzucubelen (16),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (14), Elvanli
(20), Güzeloluk (16),
|
|
|
|
|
Merkez (31), Aydıncık
(11), Ovacık (7),
|
|
|
|
|
Merkez (67), Sankavak
(15),
|
|
|
|
|
Merkez (53), Mağara
(15), Taşucu (10),
|
|
|
|
|
Merkez (82) Gülek
(33), Namrun (13),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İÇEL VE MERSİN ADI NEREDEN GELİYOR?
«Mersin» sözcüğü hem bir ağaç, hem
bir balık, hem de bir kent adıdır. Mersin şehri adının «myrtus»
denilen mersin ağacından geldiği söylenir. Fakat, büyük
Türk gezgini Evliya Çelebi, 17'nci yüzyılın ikinci
yarısında, burada «Mer-sinoğlu» adlı bir Türkmen köyünün
bulunduğunu yazar. Bu yörede ll'inci yüzyıldanberi,
«Yörük» denilen Türkmen aşiretleri yerleşmiştir. Mersin
şehri, adını bu Türkmen köyünden almıştır. İl'e adını
veren «İçel» sözcüğü de Türkçedir ve «tç-kent»,
«İç-memleket» anlamına gelir. «El» sözcüğü, ülke, belde
demektir.
|
kütlesi) ve bunları Batı Toroslar'a
bağlayan Taşeli Yaylası ile kaplıdır. Ova olarak yalnız
doğuda Adana Ovası'nın batı kesimiyle Göksu Irmağı
ağzındaki delta ovası ve bazı küçük düzlükler bulunur.
Adana Ovası, Akdeniz'le dağlar arasında, batıya doğru
gittikçe darla-şır ve. yerini denize dik inen dağ
yamaçlarına bırakır. İlin kuzey sınırındaki Bolkar
Dağları 3.000 metreyi aşan doruklarla yükselir. Bunlar:
3.337 metrelik Gâvur Dağı, 3.480 metrelik Aydos
Dağı'-dır. Bozoğlan Dağı 3.134 metre, Meydan Dağ' 3.132
metre, Karayelek Dağı 3.069 metre, Orta Dağ (Kızıltepe)
3.085 metredir Bu dağların doğu kenarındaki Gü-lek
(Külek) Boğazı ile Akdeniz kıyıları İç Anadoluya
bağlanır. İçel kıyılarından İç Anadolu'ya ikinci geçit,
Göksu Irmağı vâdisindedir. Göksu Irmağının batısında
Taşeli Yaylası yükselir. Kireçli kayalardan oluşan bu
yaylanın yüzeyindeki kireç taşları yağmur ve kar
sularıyla eridiği için bir taş çölü görünüşündedir. Bu
yayla İç Anadolu ile Akdeniz arasında, geçilmesi yüksek
dağlar kadar güç bir engel oluşturur. Taşeli Yaylası,
Göksu Irmağı ve çeşitli kolları tarafından yer-yer
yarılmıştır. Önemli ormanlara rastlanırsa da ekilebilen
toprak gayet azdır.
İKLİM
İçel İlinde Akdeniz iklimi
egemendir. Kıyılarda yazlar sıcak ve kuraktır.
Yükseklere çıkıldıkça bu iklim değişir, yazlar daha
serin geçmeye, yağışlar artmaya başlar. Kış
yağışlarının bir bölümü bu kesimlerde kar hâlinde
düşer. Oysa kıyı kesiminde hiç kar yağmaz. İçel
kıyılarında yazın ısı 40 dereceye kadar çıkar. Yerleşik
halkın bir bölümü yaz aylarını yaylalarda geçirir. Kışın
ısı, kıyılarda daima sıfır derecenin üzerindedir.
Yıllık ortalama ısı 18, en sıcak ayın ortalaması 28, en
soğuk ayın ortalaması 10 derecedir. Yıllık yağış tutarı
Mersin'de 601 mm., Silifke'de 629 mm., Tarsus'ta 649
mm.'dir. Yağışların % 62'-si kışın, % 21'i sonbaharda, %
16'sı ilkbaharda düşer. Yazın düşen yağış ancak % 1'dir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İçel İlinin doğal bitki örtüsü,
kurakçıl karakterli ormanlardan oluşur. İlin % 26'sı
ormanlarla kaplıdır. Deniz kıyılarından başlayarak 800
metre yüksekliklere kadar, kışın yapraklarım dökmeyen
çalılıklar (maki) görülür. 800 m. den sonra görülen
kızılcam, sedir, köknar
|
|