İLLERE GÖRE ÇİÇEKÇİLER

ŞEHİR ŞEHİR ÇİÇEKÇİLER

ÇİÇEK GÖNDERMEK İÇİN İL SEÇİNİZ

* ANKARA

* İZMİR

* İSTANBUL

* BURSA

ANTALYA

* ADANA

* MERSİN

* KONYA

* SAMSUN

* DENİZLİ

* GAZİANTEP

* KAYSERİ

* ESKİŞEHİR

* KOCAELİ

* İZMİT

* EDİRNE

 DİĞER İLLERE ÇİÇEK GÖNDERMEK İÇİN BİZİ ARAYIN 0 312 319 58 68

Güzel dünyamızı yok etmeyelim bu güzellikler internet ortamında ve ansiklopedilerde kalmasın.  Çiçekler böcekler hayatın güzelliklerini yok etmeyelim.

 

Çiçekçi Menüsü
Bu bölümde internet üzerinden çiçek siparişi gönderebilir ve göndereceğiniz şehir hakkında bilgi edine bilirsiniz.

ANKARA Çiçek Gönder
---------------------------------
İZMİR Çiçek Gönder
---------------------------------
ESKİŞEHİR Çiçek Gönder
---------------------------------
İSTANBUL Çiçek Gönder
---------------------------------
BURSA Çiçek Gönder
---------------------------------
ANTALYA Çiçek Gönder
---------------------------------
ADANA Çiçek Gönder
---------------------------------
MERSİN Çiçek Gönder
---------------------------------
KONYA Çiçek Gönder
---------------------------------
SAMSUN Çiçek Gönder
---------------------------------
DENİZLİ Çiçek Gönder
---------------------------------
GAZİANTEP Çiçek Gönder
---------------------------------
KAYSERİ Çiçek Gönder
---------------------------------
KOCAELİ Çiçek Gönder
---------------------------------
İZMİT Çiçek Gönder
---------------------------------
EDİRNE Çiçek Gönder

Bitki, Yaprak, Çam, Çiçek, Ağaç, Doğa

çiçekçi

ANADOLU MEŞESİ
(Ouercus cerris)
KESTANE
[Castanea sativa
KAYIN
(Fagus silvatica)
-*?f*
Kayıngillerin örnek bitkisi olan kayın, bir orman ağacıdır. Mata ve kestanelikler kuşağını astıktan sonra 800-1300 m. arasında ge­niş ormanlar meydana getirir. Na fazla sıcağa, no da farda soğuğa dayanabilen kayın ağaçlarına da* ha çok Alp Dağları'nın doğu böl­gelerinde raslanır.
Kızıl meşe, tüylü meşe, ıhla­mur, bodur meşe, isfendan ağacı gibi birçok türü kap-( fiyatı bir meşe cinsidir. 900' m.'ye kadar olan sırtlarda ya* tlşlr.
MELEZ AĞACI
(Larix decİdua)
Kayıngiller familyasından olan kestane ağacının boyu bazan 30 m/yi bulur.' 300 • 1000 m. ara­sında ilk ormanlar meydana ge­tirir. İçlerinde yüzyıl yaşıyanları vardır. Meyvaları bir ya da iki tanesi birarada yeşil ve dikenli bir kabuk içinde bulunur. HerJ meyvanın ayrıca kahverengi bir kabuğu vardır.
İSVİÇRE FISTIK ÇAMI
(Pinus cembra)
D A G ÇAMI (Pinus montana)
kozalakları yuvarlaktır.
Malaz ağacı gibi daha çok Alp Dağ-ları'nın doğusunda gelişen İsviçre fıs* tık çamı, yüksek yamaçların ağacı* dır. Köklerini de­rinlemesine kaya yarıklarına salar. Bu ağaçlar birbir­lerinden makta tak olarak yasarlar. • Tahtası oymacılık­ta ve biblo yapı­mında kullanılır.
Igne biçimi olan yaprakları 30-40 yapraklı damatlar do­rumunda yaprak sürgünlerin­den çıkar.
Malaz ağacı ve Ladin or­manlarının yukarlarında bitki örtüsü bütünüyle ay­rı bir karaktere bürünür. Yüksek ağaçların yanında çok kısa boylu sarılgan bitkilere da raslanır. İla* ga çamı (Pinus mughus) adı verilen çok dallı ve sürüngen çam da Dağ ça-mı'nın özel çeşitlerinden biridir.
«Alplerin Kiralı» ada verilen malaz ağacı 2200 m.'ye kadar olan yüksek yamaçlarda yetişir. Doğu Alp Dağla­rı'n a ve Karpatlar'a doğru geniş or» manlar meydana getirir.
MANİSA LALESİ
(Anemona)
KARAYOSUNLARI (Bryophyta)
ALP ARSLAN AYAĞI (Leontopodium alpinum)
LİKENLER
(Lichenes)
Alp Dağları'nın yüksek yamaç* larının ünlü bitkisi Alp Aralan ayağı 3400 m.'den yukarı* larda gözükmiye başlar. Alp Arslan ayağı'nı, bütün bitki* yi çevreleyen incecik tüyler­den tanımak mümkündür. Ge­nellikle tırmanması güç kaya* tıklarda yaşar.
Alp Dağları'nın tepelerine doğru bitki örtüsünün gittikçe savruk* lastiği görülür, ağaç tipi bitkilere artık raslanmaz. 3500 m/dan yu­karıdaki bu yüksekliklerde liken­ler ve karayosunları biricik bitki örtüsünü meydana getirirler. Kar­ların erimesiyle birlikte ortaya çı­kan bu bitkiler yeşil bir «halı» gibi bütün tepeleri kaplarlar.
Renkli ve göz alıcı güzellik­leriyle bu çiçekler Alp Dağ-lan'nın yüksek yamaçlarına ayrı bir canlılık verirler.
678


Âdi fesleğenin serinlik ve temizlik duy­gusu veren yaygın bir kokusu vardır. İş­te bu yüzden âdi fesleğen'e «Kıratlık ko­kusu» anlamına gelen Lâtince bir ad ve­rilmiştir. Bu bitki, ballıbabagiller (Labi-ate) familyasındadır. Hindistan'da çok miktarda yetiştirilir. Üretimi ve bakımı kolaydır. Saksı içinde bile yetişir. Âdi fes­leğenin en çok sevdiği bol sudur. Sık sık sulanırsa birdenbire gelişir. Âdi fesleğen, Avrupa mutfaklarında kulla­nılır, özellikle salçalara ve bazı yemeklere koku vermesi için konur. îtalyan mutfa-
ÂDİ FESLEĞEN
Ocimum bsailicum)
ADAÇAYI
(Salvia officinalis)
Hekimlikte kullanılan bitkilerden söz eden bazı eski kitaplar, ada çayı'na verilen «SALVİA» adının Lâtince'deki «Salvare = kurtarmak» kelimesinden türetilmiş oldu­ğunu yazarlar. Kelimenin bu anlamı bize eskilerin bu ottaki şifalı kuvveti bildikle­rini göstermektedir.
Ada çayı daldırma usulüyle üretilir. Bit­kinin ortasından bir dal, koparılmadan toprağa daldırılır. Bir ay sonra toprağa gömülmüş olan daldan kendi kendini bes­lemeye yeterli kökler çıkar. Bunun üzeri­ne dal kesilip ana bitkiden ayrılır.
Ada çayı yaprakları kaynatılıp içilir. Etkili bir ağrı dindiricidir. Akciğerlerdeki solu­num borucuklarını yumuşatıcı özelliği vardır.
Bu su ile aynı zamanda boğaz iltihapla­rını tedavi için gargaralar da yapılır. Ada çayı'nm birçok türü Anadolu'da ye­tiştiği gibi bu cinsten bazı türler de süs olarak park ve bahçelere ekilir.
Maydanoz pek az bakım ister. Yalnız ekil­diği toprağın yumuşak ve taşsız olması ge­rekir. Maydanoz en çok kullanılan ıtırlı bitkilerden biridir. Garip gelir ama bu gösterişsiz bitki, kokusu yüzünden bütün dünya mutfaklarında çorbalara, etlere, ye­meklere, salata ve böreklere lezzet vermek için kullanılır.
Bazı kimseler, gözlere ve kalbe kuvvet verdiğine inandıklarından sık sık çiğ may­
danoz yerler.
MAYDANOZ
(Petroselinum hortense) _^ şemsiye M İT]*-'* biçimindeki* çiçekler
İRİ BALDIRAN
(Conicum, mac
Tarlaların çitleri kena­rında veya yıkıntıların yanında serin ve gölgeli yerlerde maydanoza çok benzeyen bir ot yetişir.
Bu, çok zehirli olan bal­dıran adlı bir bitkidir.
Baldıranda «Coniin» ve­ya «cicutin» denilen bir madde bulunur. Bilme­den yenirse kana karış­tıktan sonra içindeki bu madde, sinir sistemi üze­rinde yıpratıcı bir etki yaparak vücutta genel bir felce sebep olur.
Baldıran otu zehirlen­mesine uğrayanlara he­men müdahale ederek önce midesi yıkanmalı, sonra da suni solunum yaptırmalıdır.
Baldıran otu, görünü­şündeki özelliklerden ay­rı olarak yaydığı pis ko­kudan da tanınabilir.
çiçeğin açılmış durumu
ğının bellibaşlı özel yemeklerinden biri olan ve «Pesto alla Genovese» adı verilen bir makarnada âdi fesleğen kullanılır. Bu makarna İtalya'da çok ünlüdür.
Âdi fesleğenin kokusundan insanlar ne ka­dar hoşlanırsa sinek ve sivrisinekler de o nisbette kaçarlar. Bir zamanlar âdi fesle­ğeni, bu tedirgin edici böcekleri evlerden uzaklaştırmak için odalara demetle asar­lardı.


Tarihten önceki çağlarda insanlar, avladıkları hayvanların etlerini bir süre saklamak ya da pişirmek için ne deri torbalara, ne de toprak kaplara sahip olmadıklarından bunları ince bir dala ge­çirip asarlar veya ise tutarlardı.
Bir gün ilk insanlardan biri, defne dalına geçirdiği etin hoş bir koku yaydığını gördü. Gerçekten de bir süre saklamak için ma­ğarasının serin bir köşesine astığı bu ete defne dalı güzel bir koku vermişti. Keşfini çevresindekilere de gösterdi. Bunun üze­rine herkes, ete güzel bir koku kazandıracak olan ve bugün ITIRLI BİTKİLER adını verdiğimiz bitkileri aramaya koyuldu.
Çok geçmeden, ada çayı, güvey otu, kır kekiği, âdi fesleğen, may­danoz gibi birçok bitki keşfettiler. Bunların biçimlerini, çiçek­lerini ve verdikleri kokuyu bellediler. Itırlı Bitkiler'in bazı has-
talıklara da iyi geldiğini deneyleriyle anladılar. Böylece bu bit­kiler İnsanların günlük hayatına girmiş oldu.
İşte o çağlardanberi insanoğlu Itırlı Bitkiler'i her zaman ara­yıp bulmuş, evinden, sofrasından eksik etmemiştir. Itırlı Bitki-ler'de, kokulu yağlardan ayrı olarak sağlığımıza yararlı etkileri kesinlikle tespit edilen maddeler de bulunmaktadır. «Şifalı Ot­lar» adıyla yayınlanan ciltlerle kitap, bu bitkilerin insan vücudu­na yararlı sayısız niteliklerinden uzun uzun söz eder.
Günümüzde, özel lâboratuvarlarda hazırlanan ilâçlar, evlerde kaynatılan otlardan elde edilen «ev ilâçları» na tercih edilmek­tedir. Böyle olmakla birlikte biz gene evlerimizde maydanoz, na­ne, dereotu v.b. gibi bitkileri yemek ve salatalarımızda kullan­maya devam etmekteyiz.
GÜVEY OTU veya KEKLİK OTU
(Origanum vulgare)
ÂDİ ROZMARİN
(Rosmarinus officiualis)
ÂDİ KEKİK
(Thymus vulgaris)
kabuklu sak
Güvey otu (veya keklik otu) Doğu'dan gelme bir bitkidir. Bu bitki iyice gelişe­bilmek ve kokulu pembe çiçeklerini vere­bilmek için sıcak bir iklim ister. Bitkinin toprağın dışında kalan bölümleri mutfağı­mızda olduğu kadar sindirimi kolaylaştı­rıcı ev ilâçlarının hazırlanmasında önemli bir yer tutar.
Napoli'de yapılan ve «Pizze» adı verilen şekerlemelere özel koku ve tadı veren, gü­vey otudur.
Âdi rozmarin sıcak iklimli ülkelerde yeti­şir. Özellikle kıyılardaki kumlu toprakları çok sever. Bir süs bitkisi olarak da kulla­nılan âdi rozmarin'in dallarım sık sık bu­damak gerekir. Büyük bahçelerin bellibaşlı süs bitkilerinden biridir. Sakı kabuklu ve çok dallıdır. Bu yüzden bir çalıya benzer. Sert ve sık yaprakların­da bulunan hoş ve lezzetli bir madde, mi­dedeki sindirim salgı bezlerini uyarıcı ilâç­ların yapımında kullanılır.
Âdi kekik, denize yakın tepelerde yetişir. Ayn olarak kır kekiği adım alan bu tür daha yaygındır. Bu tür, yüksek dağlarda ve her türlü iklimde kolaylıkla yetişir.
Kır kekiği'nin küçük yaprakları ve ince dalları kurutulup saklanır. Özellikle ülke­mizde kasaplar, yaptıkları pirzolalar üstü­ne kurutulmuş bu kekikten serperler. Av. rupa'da ise âdi kekik salça ve soslara lezzet ve koku kazandırmak


ALP B i
KİZİL MEŞE veya YAZ MEŞESİ (Ouereus robur)
İLERİ
Yeryüzünün bitki örtüsü çeşitli iklim bölgelerine göre değişir. İklim bölgele-rini meydana getiren şartlar arasında bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği önemli rol oynar. Bu, Alp Dağları bölge­sinde de böyledir. 4000 metreye kadar yükselen Alp Dağları'nın eteklerinden tepelerine doğru çıkıldıkça bitki örtü­sünün yavaş yavaş değiştiği, büyük yap­raklı ağaçlardan yosunlara kadar yapı­ları birbirinden çok farklı olan bitkile­rin yaşamakta olduğu görülür. Ayrı ay­rı bitkilerin yaşadığı bu yükseklik bö­lümlerine «Bitki Kuşakları» adı verilir.
Alp Dağları, bu kadar zengin bitki çe­şitlerini biraraya toplaması yönünden yeryüzünün en karakteristik bitki ye­reylerinden biridir. Bundan ötürü bitki örtüsünün yüksekliklere göre değişimi­ne tipik bir örnek sayılır.
TUYLU MEŞE
(Ouereus
pubescens)
200 • 900 m. arasındaki yamaç­larda yasayan bu ağacı, yaprak dibini ve sapını örten İncecik tüylerden tanımak mümkündür.
Yüksekliği bazan 30 m.'ye yaklaşan bu ağacın odunu sert ve dolgundur. Meşe palamutu adı verilen meyvası nişasta yönünden zengin oldu­ğundan çiftlik hayvanları için çok değerli bir besin maddesidir. Yaprakları âdeta meşin sert* liğindedir.
SARI ÇAM
l. (Pinut sllvestris)
LADİN
(Picea *xcelsa)
yaprakları yaprak sürgünle­rinden dalcıklar durumunda çıkar.
San çam kozalağı
[3000 m.'den yukarıda) Likenler, alglar gibi talli bitki er ile karayosunlu kuşağı.
Ortalama 5 sm. uzunluğunda olan yapraklar iğne biçiminde *"*°- olup yaprak sürgünlerinden İki­şer ikişer çıkarlar.
Boyu 40 m.'yi bulan Sa­rı çam genel görünüşü yönOnden bir piramide benzer. 2000 m. yüksek­likteki dik ve güneşli yamaçlarda sık orman­lar meydana getirir. Odunundan ev eşyası ve gemi direkleri yapılır.
Kabuğu kırmızımsı renk­tedir. 2000 m. yüksekliğe kadar sık ağaçlı ormanlar meydana getirir. Ladin or­manları Alp Dağları'nın daha çok doğu bölgesinde­dir. Ağaçlar arasında ka-rayosunlarına, yaban mer­sini ve ahududu bitkisin* raslanır.
2000 - 3000 m. arasında) Hlaklar ve çalılar kuşağı (or. nan gülü, kantaron, Manisa âlesi, Alp Aralan ayağı v.b.)
ORMAN GULU veya AGU Rhododendron ferrugineum)
AG DAMARLI SOĞUT veya,. SEPET^ SOGUDU
Salix reticulata)
I
1300 - 2000 m. arasında) tlaklar ve iğne yaprakl jaçlar kuşağı (ladin, me. iz ağacı, sarı çam v.b bi)
300 m.'ye kadar) mn bitkileri ve büyük praklı ağaçlar kuşa --1 eşe, kestane, ka ı v.b. gbii)
Alp Dağları'nda iki çe­şit orman gOlO'ne rasla­nır: Adi orman gülü ve kaba tüyiO orman gOİO. Güzel kırmızı çiçekle­ri vardır. Orman gülü 2000-3000 m. arasın­daki yamaçlarda yetişir.
BODUR AZALE (Azalea procumbens)
Bu iki bodur bitki, yüksek dağ yamaçlarına has bit» kilerdendir. Karların eridi­ği yerlerde ilkbahar gelir gelmez çiçeklenirler.