ANTALYA ÇİÇEKÇİLER

ANTALYA ÇİÇEK GÖNDERMEK VE DİĞER ÇİÇEKLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Gül Buketi

siparis


Sandıkta Güller

siparis


Güzel Bir Buket

siparis


Kalpte Güller

siparis


Tek Kutuda Gül

siparis


Cam vazoda Güller

siparis

ANTALYA İLGİLİ YAZILAR

ANTALYA Çiçek , ANTALYA Çiçekçi , ANTALYA Çiçekçilik , ANTALYA Çiçekçiler , ANTALYADE Çiçekçi , ANTALYA Çiçek yolla , ANTALYA Çiçek gönder , ANTALYA Çiçek siparişi , ANTALYA Çiçek satışı , ANTALYADAKİ Çiçekçiler, ANTALYA Online çiçekçi,

                          DİĞER İLLER İÇİN ÇİÇEK SİPARİŞİ VERİN

 

Çiçekçi Menüsü
Bu bölümde internet üzerinden çiçek siparişi gönderebilir ve göndereceğiniz şehir hakkında bilgi edine bilirsiniz.

ANKARA Çiçek Gönder
---------------------------------
İZMİR Çiçek Gönder
---------------------------------
ESKİŞEHİR Çiçek Gönder
---------------------------------
İSTANBUL Çiçek Gönder
---------------------------------
BURSA Çiçek Gönder
---------------------------------
ANTALYA Çiçek Gönder
---------------------------------
ADANA Çiçek Gönder
---------------------------------
MERSİN Çiçek Gönder
---------------------------------
KONYA Çiçek Gönder
---------------------------------
SAMSUN Çiçek Gönder
---------------------------------
DENİZLİ Çiçek Gönder
---------------------------------
GAZİANTEP Çiçek Gönder
---------------------------------
KAYSERİ Çiçek Gönder
---------------------------------
KOCAELİ Çiçek Gönder
---------------------------------
İZMİT Çiçek Gönder
---------------------------------
EDİRNE Çiçek Gönder

Şu an ANTALYA ÇİÇEK bölümündesiniz bu bölümde ANTALYA ile ilgili bilgi bulabilir ve ANTALYA ÇİÇEK gönderebilirsiniz

çiçekçi

ANTALYA İLGİLİ BİLGİLER - ANTALYA ÇİÇEKÇİLİK

^Antalya, Akdeniz Bölgesinin batı bölü­münde bulunan bir ilimizdir. Güneyden Akdeniz kıyıları ile çevrilmiş olan ili, doğuda İçel, kuzey-doğuda Konya, ku­zeyde İsparta ve Burdur, batıda Muğla illeri
kuşatır. Yüzölçümü 20.591 km*., nüfusu 577.334'tür Nüfus yo­ğunluğu da kms.'ye 26 kişidir.
rVJu
ANTALYA ŞEHRİNİN NÜFUSU
Antalya, 1970 yılında Türkiye'nin, nüfus yönünden 16'ncı iliydi. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında, ilin nüfusu 176.000 idi. Bundan sonra ya­pılan nüfus sayımlarında alınan sonuçlar şöyledir:
1935'te 242.609, 1940'ta 256.366, 1950'de 311.442, 1955'te 357.568, 1960'ta 416130 ve 1970'de 577.334.
Akdeniz kıyısında ve Akdeniz ikliminin etkisinde bulunan An­talya'da Ekim ve Kasım aylarında denize girmek mümkündür.
Son derece güzel bir tabiat çevresinin ortasında kurulmuş bu şirin ilimizin kıyılarında deniz mevsimi Mart'ta başlar. Türkiye'nin] portakal ve muz bahçesi diye de anılan Antalya ilinin ve onun merkezi Antalya şehrinin bundan 2.000 yıl öncesine kadar uzanan bir geçmişi vardır. Tarihin ilk çağlarında bir süre korsan yatağı durumuna gelen bu sahil şehri sonradan onarılmış, düzgün bir liman olmuştur. Bu limanın onarılması M.O. 79 yılına rastlar. 0 çağda, Antalya, Roma imparatorluğu'nun elinde bulunuyordu.
Daha sonra Antalya, Türk'lerin eline geçinceye kadar uzun yıllar Bizans imparatorluğu'na bağlı kaldı. Bu arada Vinci ve 2'nci Haçlı Seferleri'nde Haçlılar, şehre iki kere saldırarak yakıp yık­tılar.
ANTALYA'NIN TARİHİ
Antalya şehri. Bergama Yunan Krallığından Romalılara geçti. Ama kor­sanlar, bütün bu kıyıları egemenlikleri altında tutuyorlardı. Roma İmpa­ratorluğu, ancak M. Ö. 79 yılında egemenliğini bütünüyle kurabildi. M. S. 395'te Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca, Antalya ve çevresi de, bütün Anadolu gibi, Bizins İmparatorluğu'nun payına düştü.
Halife Mütevekkil'in Türk amirali Karin oğlu FazI, 860 yılında Antalya'yı aldı. Ama elinde fazla tutamadı. Burası yeniden Bizans egemenliğine geçti.
1071 Malazgirt zaferinden sonra bu bölgeyi Anadolu Fatihi Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın komutasındaki Türk orduları aldı. Ama, Antalya kesin olarak Türk'lerin elinde kalıncaya kadar birkaç kere daha elden ele geçti.
Anadolu'nun Akdeniz üzerindeki bu önemli limanını Sultan Gıyasettin Keyhusrev, Kıbrıs Kralı'nın Bizans'a yardım etmesine rağmen. 1207'de kesin olarak fethetti.
ANTALYA İLİNİN İDARÎ BÖLÜNÜŞÜ
İLÇE
NÜFUSU
Merkez
164.950
Akseki
26.161
Alanya
53.552
Elmalı
34.106
Finike
22.835
Gazipaşa
25.302
Gündoğmuş
18.097
Kaş
43.962
Korkuteli
42.440
Kumluca
25.468
Manavgat
60.741
Serik
59.720
BUCAK (Parantez içindekiler köy veya mahalle sayısıdır)
Merkez (12), Aksu (22), Çakırlar (12),
Dağ (3), Döşemealtı (23), Kemer (6).
Merkez (16), Cevizli (12), Geriş (13),
Güzelsu (6), Aydınkent (5).
Merkez (47), Demirtaş (20).
Merkez (31), Akçay (11), Gülova (8).
Merkez (15).
Merkez (37).
Merkez (14), Güzelbağ (12), Köprülü (11).
Merkez (33), Kale (10), Kalkan (17).
Merkez (25), Bozova (12), Kızılcadağ (14).
Merkez (18), Altınkaya (7).
Merkez (58), Beşkonak (10), Taşağıl (15).
Merkez (42), Gebiz (19).
42
Sultan İzettin Keykâvus, bir ara Kıbrıs Kralı'nın baskınla ele geçirdiği şehri, Frenk'lerden temizledi. Gerek Sultan Keykâvus, gerek kardeşi Bü­yük Alâettin Keykubat, Antalya limanını büyülttüler ve şehri onardılar.
Anadolu Selçuk Devleti'nin Akdeniz'deki donanmasının en büyük üssü durumuna gelen Antalya, bir amiralin yönetimine verildi. Sultan Alâettin Keykubat, Alâiye'yi (Alanya) ele geçirince Antalya, bu önemli limanın ya­nında ikinci dereceye düşmedi. Aynı parlaklığını sürdürdü. Sultan Keyku­bat ve ondan sonra başa geçen sultanlar, Alâiye'de olduğu kadar, Antal-ya'daki saraylarında da kışı geçirmekten hoşlanırlardı. Bundan ötürü şehir günden güne gelişti, önem kazandı.
13'üncü yüzyılın sonlarına doğru, Anadolu'da Türk Beyliklerinin kurulma-siyle Antalya ve İsparta bölgesi, Hamidoğulları'nın eline geçti, önce Sel­çukluların, sonra İlhanlıların egemenliğini kabul eden ve onlara bağla­nan Hamidoğulları 1300 yıllarına yakın İsparta ve Antalya dallarına ayrıl­dılar. Bundan sonra, Antalya dalına «Tekeoğulları» denmiş ve bu beylik 1300 - 1392 ile 1402 - 1423 yılları arasında 113 yıl egemenliğini koruyabil­miştir.
Bu arada Antalya 1361'de Kıbrıs Lâtin Krallığı'nın eline geçmiş ve bu krallık şehri 1373 yılına kadar elinde tutmuştur.
Tekeoğulları'nın ilk Bey'i Yunus Bey, Hamid Devleti'nin kurucusu Hamid-oğlu İlyas Bey'in oğluydu. 1392 yılında Yıldırım Bayezit, Antalya'yı aldı.
Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilip Osmanlı birliği parçalanınca Tekeoğul­ları tekrar beyliklerini kurdular ama, Antalya Osmanlı'larda kaldı. Teke­oğulları yalnız Korkuteli ve çevresinde saltanat sürebildiler. 1423'te Kor­kuteli de Osmanlı'lara geçti. Ve Tekeoğulları tarihe karıştı.
Antalya ili ve çevresine, yakın çağlara kadar verilen «Teke» veya «Teke İli» adı bu beylikten kalmıştır.
Antalya, Osmanlı İmparatorluğu çağında, merkezi Kütahya'da olan «Ana­dolu Beylerbeyliği»nin 14 sancağından birinin, «Teke Sancağı»nın mer­keziydi. Tanzimattan sonra Osmanlı idare sisteminin değişmesi üzerine ■ Mutasarrıflık» durumuna getirilen «Teke Sancağı», «Konya Eyaleti» ne bağlandı ve bu eyaletin bir mutasarrıflığı oldu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra mutasarrıflıklara «vilâyet» adı verilince Antalya il olarak ortaya çıktı.
ANTALYA İLİNİN COĞRAFYA DURUMU
Antalya ili, Akdeniz'deki Antalya körfezinin kıyılarını kaplar. Yüzey şekilleri yönünden Antalya, dağlık alanların geniş yer tuttuğu, buna karşılık ovaların belirli yerlerde toplandığı bir ilimizdir. Kıyılan boyunca koylar, doğal li­manlar, küçük adalar ve burunlar göze çarpar. En geniş yeri 30 km.'yi geç­meyen dar kıyı şeridi, kimi yerde dimdik yar, kimi yerde denize kadar inen kumsallarla dağlar arasında kalan ovalardan meydana gelmiştir. Ama An­talya topraklarının belli başlı özelliği, bereketli topraklara sahip Antalya ovası ve uçsuz bucaksız kumsallarıdır. Toros dağlarının güneye bakan ya­maçlarında da zengin ormanlar bulunur.
Antalya topraklarında, büyük ovalar, verimli vadiler, küçük göller, irili ufaklı akarsular, sık ormanlar yanyanadır. İl topraklarının bölünüşü şöyledir:
%      4    otlaklar
%    51    ormanlar
%      1    bataklıklar
%    19    ekime, elverişsiz topraklar
%    25    her türlü ekime elverişli topraklar.
ANTALYA'NIN İKLİMİ
Toros Dağları'nın eteklerinden itibaren ilin her kesiminde tam bir Akdeniz iklimi görülür. Yazlar çok sıcak, kışlar ise ılıktır. Yazın ortalama sıcaklık 28 - 32 derece arasındadır, öğle saatlerinde ısının 40 derecenin üstüne çıktığı olur. Ocak ayı ortalaması ise 10 derecedir. Kıyılara ve ovaya kar düşmez. Hemen hemen hiç don olmaz. Yalnız kış ayları boyunca bol ve sürekli yağmur yağar. Yağış olmadığı günler hava açık ve güneşlidir. Ge­rilerde dağların karlı doruklarıyla ovada portakal bahçeleri bu güneş altın­da çok hoş bir görünüş meydana getirir. Yaz ve kış yeşillik eksik olmaz.
ANTALYA'DA TARIM
Antalya ilinde, Akdeniz iklimiyle yayla iklimi birkaç kilometre ara ile bir­leşir. Bundan ötürü, bir yönde Akdeniz ikliminin, öte yönde yayla iklimi­nin bütün bitkileri yetişir. Orman ağaçlarından ayrı olarak, 250 çeşit çiçek, 41 çeşit sebze, 36 çeşit meyve bulunur. Meyvelerden, başta portakal ol-
mak üzere limon, mandalina, turunç, muz, hurma Antalya'nın zenginliğini bütünler.
Pamuk, Antalya ovasının yetiştirdiği ürünlerin başında gelir. Arpa, buğday, fasulye, nohut da üretilir.
Antalya'da tarım oldukça modern biçimde yapılmaktadır. Çok sayıda ma­kine kullanılır. Geniş dut bahçelerinde ipek böceği yetiştirilir. Toros etek­lerindeki yabanî zeytinliklerin aşılanmasıyla zeytinciliğin önem kazan­masına çalışılmaktadır.
Antalya'da hayvancılık da büyük bir yer tutar. Çok sayıda koyun, keçi ve
sığır beslenir.
ANTALYA ORMANLARI
Antalya ilinin toprakları çok zengin ormanlarla kaplıdır. Bu ormanların ya­yıldığı alan 946 bin hektarı bulur. Bazı yerlerde kıyılardan başlayıp 2600 m. yüksekliğe kadar sayısız biçim ve yeşillikte çam çeşitleri görülür.
Dağların yamaçlarından yukarılara çıkıldıkça, ardıç ve katran ağaçları başlar. Bu ağaçlardan ayrı olarak Antalya ormanlarında, köknar, meşe, dişbudak, karaağaç ve yabani zeytin ağaçları da bulunur. Katran ve sedir ağaçlarının kerestesi çok değerlidir. Tarihte bu ağaçların kerestesinden türlü biçimde yararlanılmıştır. Eski çağlarda sedir ve katran ağaçlarının
45
kerestesi gemi yapımında kullanılırdı. İkinci Bayezit'in oğlu Şehzade Kor­kut, Antalya'da Sancak Beyi olarak bulunduğu yıllarda, Hızır Reis'le (Bar­baros Hayrettin) dost olmuş ve onun bu ormanlardan elde edilen kereste­lerle 18 parça oturaklı gemi yaptırmasını sağlamıştı. Barbaros da bu ge­milerle Akdeniz'e açılmıştı.
Selçuklular çağında Alâiye (Alanya tersanesinde yapılan gemilere gerekli kereste de Antalya ormanlarından sağlanmıştı. Selçuklu çağı mimarlık eseri olarak Antalya ve çevresinde bugüne kadar sağlamlığını koruyan binaların hatılları da bu ormanların kerestesindendir.
Daha sonra Süveyş Kanalı'nın açılmasında ve Mısır demiryollarının yapı­mında kullanılan keresteler de hep bu ormanlardan sağlanmıştır.
ANTALYA'NIN AKARSULARI
Antalya toprakları içinden çıkan veya geçen akarsuların sayısı 29'u bulur. Bu akarsuların dört tanesi iç göllere, öbürleri Akdeniz'e dökülür. Bunların çoğu küçüktür. Besleyici kaynaklardan yoksun oldukları için yaz aylarında kururlar. En ünlüleri ve büyükleri, Aksu, Köprü suyu, Karpuz çayı, Manav­gat ırmağı ve Düden çayıdır. Düden çayı, Acıbadem yaylasından çıkar, Antalya ovasına kadar hızla akar, sonra ovaya ulaşınca yavaşlar, arasıra
15.000 kişi alan Aspendos tiyatrosu, yeryüzünde bugün sağlam kalmış 4 anfiteatrdan biridir. Burada her yıl BELKIS FESTİVA­Lİ düzenlenmektedir.
toprak altına girerek kaybolur. Şehrin yakınlarında yedi kola ayrılarak cavlan durumunda Akdeniz'e dökülür. Bu çavlanların en yükseği 60 m.'dir. Antalya ilinde büyüklü küçüklü 36 cavlan vardır.
ANTALYA'NIN YOLLARI
Akdeniz bölgesi içinde demiryolunun girmediği tek il Antalya'dır. Belli başlı ulaştırma karayolları üzerinden yapılır. İlin merkezini en yakın demiryolu istasyonu olan Burdur'a bağlayan karayolu bunların en Önemlisidir.
Antalya'dan doğuya doğru uzanan ve Serik-Manavgat-Alanya-Gazipaşa üzerinden iskenderun'a kadar gidecek olan kıyı yolu bitmek üzeredir. Ma­navgat doğusunda bu yoldan kuzeye ayrılan bir kol Akseki - Beyşehir üze­rinden geçerek Antalya'yı Konya'ya bağlar. Antalya ilinin ulaştırması deniz yoluyla da sağlanır. İl merkezinde bir de havaalanı vardır. Böylece, bu güzel ilimiz hava yoluyla da birçok şehre bağlanır.
ESKİ ÇAĞLARIN ÖNEMLİ ŞEHİRLERİ
ASPENDOS (BELKlî^^T^talya şehjrt^-^İ^^/ kuzey-doğusunda~, Serik kasabasının kuzeyinde, Köp-rü çayının batısındadır Tarihî Belkıs şehrinin katın­tıları arasında ilk dikkati çeken- büyük açıkhava ti-
ystrosudur. 15.000 kişi alabilecek büyüklükte olan bu tiyatronun birkaç katlı sahnesi ve iki bölümden meydana gelen bir anfiteatrı ı/ardır. Üstün güzellikte heykel ve işlemelerle süslü olan ti­yatro, bundan 1.800 yıl önce yapılmış olmasına rağ­men dış etkilerden çok zarar görmemiştir. Bugün, sahne, anfiteatr ve galerileriyie ön yüzü ayakta dur­maktadır.
SİDE — Antalya'nın 80 km. doğusunda, Manavgat ilçesinin batısında Akdeniz kiyısındadır. Yunan, Rq.-ma ve Bizans çağlarında Side, çok büyük bir liman ve ticaret merkeziydi. Şehirde büyük bir açıkhava tiyatrosu, hamam ve agora bulunmaktadır. Roma ha­mamı bugün müze durumuna getirilmiştir. İçinde çok değerli heykeller vardır.
PERGE —■Antalya'nın 18 km. kuzey - doğusunda, Aksu | çayının batısındadır. Şehirdeki. 12.000 kişilik açık­hava tiyatrosu ile 'Ârtemis-tâpınağı ünlüdür. KSANTOS — Muğla ili sınırı üzerinde bugünkü Kınık yanındadır. Lidya'ltlar çağında kurulmuş olan Ksan-tos kalıntıları bugün bile -ayakta durmaktadır. TERMESOS r- -Antalya'mır 30 km. ey-bafısındâ, Boğaç suyu yakınındadır:. Anti^Çağ'dân; kalma çok büyük bir kalesi olan Termesos'un 4J20O kişilik bir de açıkhava- tiyatrosu-vardır.
Antalya'nın Derme bucağındaki Noel Baba Kilisesi de itin önemli tarihi! anıtları . arasında yer .alır. Papa VI Pâojö'nun' Derme'yi Hıristiyanlar için «Hac Yeri» olarak ilân etmesi, buranın önemini w daha artırmı