KONYA İLGİLİ BİLGİLER - KONYA ÇİÇEKÇİLİK
Kapak: Konya'daki Mevlâna Türbe ve
Müzesi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Konya, halk türküleri ve
oyunlarıyla olduğu kadar yerli el sanatları yönünden
de zengin bir ilimizdir. Bunlar arasında örme
keseler, yün çoraplar ve hele tahta kaşık yapımı
başta gelir. Yukarıdaki resimde, Konya işi bir tahta
kaşık görülüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
lası'yla Tuz Gölü çukur alanından
ayrılır.
Daha batıdaki çukur alanda ise
Akşehir Gölü yer alır. İlin kuzeybatı kesiminde dalgalı
yereylerden meydana gelen Cihanbeyli Yaylası uzanır.
Büyük bir bölümünde yüksekliği 1000 mştrenin üstünde
bulunan bu yayla Tuz Gölü kıyılarında alçalmaya başlar.
İKLİM VE BİTKİLER
Yüksek dağlar ve yaylalar dışında
kalan Konya çevresinde sert bir kara iklimi vardır. İl
merkezinde en soğuk ay ortalama eksi 1 derece, en sıcak
ay ortalama ısı 23 derecedir. İklimin bir başka
özelliği de yağışların az olmasıdır. Güney kesimlerine
rastlayan dağlık yereylerde yıllık yağışın bir metreyi
aştığı görülürse de ovalarda bu oran daha da düşüktür.
İl merkezinde ortalama yağış tutarı 328 mm.'dir.
İklimin kuraklığı yüzünden il
çevresinin yalnız % 5'inde ve dağlık kesimlerde yer yer
zayıf orman örtülerine rastlanır. İlkbaharda yeşeren
otlar, sıcakların başlamasıyla hemen sararıp solar,
bozkır ikliminin çıplak düzlükleri göz alabildiğine
uzayıp gider.
AKARSULAR VE GÖLLER
Konya İlinde önemli bir akarsu
yoktur. Toroslar'dan inen bazı derelerin
birleştirilmesiyle Ayrancı, Apa ve Sille barajları
meydana getirilmiştir. Buna karşılık Konya İli göl
yönünden zengindir. Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan
Tuz Gölü (1.500 km2.), Akşehir Gölü (353 km2.),
Beyşehir Gölü (656 km2.), Terzihan Gölü (41
km2.), Suğla Gölü (125 km2.) gibi
birçok göl, bütünü ya da bir bölümüyle Konya ili
sınırları içinde bulunur. Silifke'den denize dökülen
Göksu, Konya İli'nin güneyindeki Toroslar'dan çıkar.
EKONOMİ, TARIM VE HAYVANCILIK
'Endüstri gelişmesi bakımından 67 il
arasında 20'nci gelir. Başlıca endüstri kuruluşları:
Etibank'ın Sarayönü Civa İşletmesi, Seydişehir
Alüminyum Tesisleri, Sümerbank'ın Krom - Magnezit
Fabrikası, Ereğli Pamuklu Dokuma Fabrikası, Türkiye
Şeker Sanayii A. Ş.'nin Konya Şeker Fabrikası, Türkiye
Çimento Sana-
! yii A. Ş.'nin Konya Çimento
Fabrikası, Yem Sanayii A. Ş.'nin Konya Yem Fabri-kası'dır.
Ayrıca tarım âlet ve makinaları yapan 21 tesis, 3
bitkisel yağ pres tesisi; 5 sabun, 2 deterjan yapımevi
ve 30 un fabrikası vardır.
192
|
Tahıl üretimi bakımından Konya,
Türkiye'nin birincisidir. Koyun yetiştirme bakımından
da en önde gelir. Toprakların % 27'si tarla, % 21'i
nadas, % 15 çayır-otlak, % 29'u tarım dışı, % 3'ü bağ -
bahçe, % 5'i ormandır. Konya yılda ortalama 2 milyon
ton buğday çıkarır. Bu miktar, bütün Türkiye üretiminin
% 15'in-den fazladır. Arpa 800.000 ton civarındadır. Bu
da bir Türkiye rekorudur. 100.000 tonluk yulaf
üretimiyle gene birinci, 135.000 tonluk çavdar
üretimiyle, Kayseri'den sonra, ikincidir. Patates
üretiminde de ülke birincisidir: Yılda ortalama 180.000
ton Şeker pancarı 550.000 ton dan fazladır. Üzüm üretimi
ortalama 210.000 dolayındadır. Elma 70.000 ton ile
meyvalar arasında başta gelir. Sebze üretimi 150.000
tondan fazladır. İlde 3 milyon civarında koyun, 600.000
kıl keçisi, 700.000 tiftik keçisi, 400.000 sığır, 20.000
manda, 80.000 at, 110.000 eşek, 10.000 katır
sayılmıştır. Tavuk sayısı 2 milyon kadar, arı kovanları
40.000'dir.
KONYA İLİNDEKİ TARİHÎ
ANIT VE YAPILAR
Konya ili, Selçuklu ve
Karamanoğulları çağlarından kalan anıt ve yapılar
bakımından birinci, Osmanlı Türkleri bakımından ise
İstanbul, Bursa ve Edirne'den sonra dördüncü derecede
zengin bir ilimizdir.
Konya şehrindeki tarihî eserlerin
başında Türk mimarlık, çinicilik ve süsleme
sanatlarının üstün bir eseri olan Mevlâna Türbesi gelir.
Mevlâna'nın ölümü (1273) üzerine İlhanlı Emîr Parvana
tarafından yaptırılan bu yapı, bugün eski eserler
müzesi olarak kullanılmaktadır. Bugün hiçbir izi
kalmayan Konya surları Sultan Alâeddin Keykubat
tarafından yeniden yapılırcasına onarılan bir eserdi
(1221).
Sultan İzzettin Keykubat'ın kendi
adıyla anılan camii (1155) yok olmuşsa da, bu yapıdan
arta kalan ve Türk ağaç oymacılığı sanatının dünya
çapında bir değer taşıyan minberi 1220 yılında yapımı
bitirilen Alâeddin Cami'indedir. Kapısındaki mermer
işçiliğiyle üstün bir değer taşıyan Sırçalı Medrese
(1242)*, çinicilik sanatının eşsiz bir örneği olan
Karatay Medresesi (1252), Sahip Ata Camii, İnce Minareli
Cami, 13'üncü yüz* yıl Selçuklu Türk eserlerinden
birkaçıdır. Karamanoğulları çağından kalan Has Bey
Medresesi (1421), Meram Hamamı, Pîr Hüseyin Türbesi
anılmağa değer eserlerdir. Osmanlı Türkleri çağından
kalan en güzel yapı Selimiye Camii'dir.
|
|
|
|
|
|
KONYA İLİYLE İLGİLİ
BİRKAÇ RAKAM
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KONYA İLİNİN İDARÎ
BÖLÜNÜŞÜ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yalnız Türkiye'nin değil, bütün
dünyanın en büyük şair ve düşünürleri arasında yer alan
Mevlâna Celâlettin Rumî'nin türbesi Konya'dadır. Her yıl
düzenlenen Mevlâna törenlerine akın akın gelen yerli ve
yabancı turistler, bugün değeri çok yüksek bir eski
eserler müzesi durumunda olan Mevlâna Türbesini ziyaret
ederek bu tarihî şehrimize dünya çapında turistik bir
canlılık sağlarlar.
200 yılı aşkın bir süre Selçuklu
TürklerVnin başkenti olarak kalan Konya, 15'inci
yüzyılın son yarısına kadar Karamanoğulları Türk
Devleti'nin, daha sonraki çağlarda ise Osmanlı
TürklerVnin önemli merkezlerinden birisiydi. Konya bu
özellikleriyle önemli tarihî olayların geçtiği ve hele
Selçuklu Türkleri çağından kalan göz kamaştırıcı
eserlerin yer aldığı bir şehrimizdir.
Bugün birçoğu yıkılmış olmakla
birlikte cami, mescit, kümbet ve hepsinin başında
Mevlâna TürbesVyle Konya, İslâm kültür uygarlığı'nın en
önemli merkezlerinden birisi olarak tanınır.
Konya, bugünkü yüzölçümüyle
Türkiye'nin en büyük ilidir.
Bu geniş yüzölçümü içindeki uçsuz
bucaksız ovalarda elde edilen çeşitli ürünler arasında
buğday başta gelir. Böylece yurdumuzun en geniş ili olan
Konya, en büyük buğday ambarı özelliğine de sahiptir.
|
KONYA ADI NEREDEN GELİYOR?
Eski kaynaklarda şehrin adı «İkonion»
biçiminde geçer. Bunun da Yunanca «resim» anlamına
gelen «kon» kelimesinden ya da Frigya dilindeki «Kavvania»
sözünden çıktığını öne sürenler vardır. Romalılar bu
şehri «İconium», Bizanslılar «Yconium, Conium, Stancona»
biçimlerinden biriyle, İtalyan'lar «Conia, Cogna, Cogne»
kelimeleriyle, Araplar «Kûnia», yakın çağlardaki batı
kaynakları ise «Conia, Koneih, Konia» diye anmışlardır.
Kökü ne olursa olsun, eski çağlardanberi var olan ve
aynı adla anılan bu şehir, Türk'lerin Anadolu'ya ayak
bas-malarıyla birlikte. önem kazanmış ve adı Türk diline
en uygun biçimiyle «Konya» olarak kesinleşmiştir.
|
|
|
|
|
|
KONYA İLİNİN TARİHİ
Hitit İmparatorluğu'nun Anadolu'daki
egemenliğinden zamanla Frig'lere, onlardan da
Lidya'lılara, İranlılara, İskender İmparatorluğu'na,
Seievkos ve Bergama Krallıkları'na geçen Konya
Bölgesi, M. Ö. 2'nci yüzyılda Roma toprakları araşma
katıldı. Roma'nın ikiye bölünmesi üzerine Bizans'ın
payına düşen (395) Konya, sürekli çekişmelerle elden ele
geçerek Sâsanî'lerin egemenliğine girdi (7 nci yüzyıl
başları). Bundan sonra 10'uncu yüzyıla kadar sürüp
giden Arap akınlarına sahne olan bölgede Türk'lerin ilk
görünüşü 1 Vinci yüzyılın son yarısına rastlar (1069).
Ama bu ilk akınlardan olumlu bir sonuç elde edemeyen
Türk'ler, Malazgirt zaferinden (1071) bir yıl sonra
Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın birbiri ardından sağladığı
fetihler sırasında Konya'yı da kesinlikle ele
geçirdiler. Anadolu'da Selçuklu Türk Devleti'nin ilk
kuruluş yıllarında hükümet merkezi İznik'teydi. Birinci
Haçlı Seferi sırasında bu şehrin Bizans'-lılara
kaptırılması üzerine Selçuklu hükümdarları Konya'ya
yerleştiler (1079). Anadolu Selçukluları tarih
sahnesinden silininceye kadar Konya 211 yıl bu devletin
başkenti olarak kaldı (1308). İkinci Haçlı Seferi'nde,
Hıristiyan Orduları, Meram bağlannda konaklamakla
yetinip şehre bir zarar vermeksizin geçip gitti (1147).
Üçüncü Haçlı Seferi'ne katılan Alman İmparatoru
Friedrich, başında bulunduğu kuvvetlerle Konya'ya
girdiyse de Kılıç Arslan M'nin beş gün süren kahramanca
çarpışması sonucunda şehirden ve Türk topraklarından
sürülüp çıkarıldı (18 Mayıs 1190). Bundan sonraki
yıllarda hiçbir düşman saldırısıyla karşılaşmayan
Konya, Türk kültür
|
ve uygarlığının en önemli bir
merkezi olarak yeni yeni eserlerle zenginleştirici.
13'üncü yüzyılın ilk yarısında Selçuklu Hükümdarı olan
Alâeddin Keyku-bat (? - 1237) zamanında Konya,
yeryüzünün büyük kültür merkezlerinden birisi
durumundaydı. Şehir büyük ve değerli anıtlarla
süslendiği gibi Mevlâna Celâlettin Rumî de babasıyla
birlikte bu çağda gelip Konya'ya yerleşti. (Bak.
Resimli Bilgi, Sayı : 27, sayfa : 532 - 533) Konya, ou
çağda ulaştığı parlak döneme bir daha kavuşamadığı gibi
13'üncü yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla
gerilemeye yüz tuttu. Bu çağda, bir yandan şehir
surlarına kadar egemenliği genişleyen İlhan'lıların, bir
yandan da Oğuz'ların Avşar boyundan bir Türk Beyliği
olan Karamanoğulları'nın Selçuklular üzerindeki
baskıları gittikçe artmaya başladı. Selçuklu Devleti
tarihe karıştığı zaman (1308) Anadolu Türk
beyliklerinin en güçlüsü olan Karamanoğulları, Konya
Bölgesi'ni bütün çevresiyle ele geçirdiler. Osmanlı
Türkleri'nin Anadolu birliğini kurma çabaları sırasında
bu beyliğe ilk defa Yıldırım Bayezit tarafından son
verildi (1398). Ama bir süre sonra Timur'un Ankara
Savaşı'm (1402) kazanması üzerine öbür Türk
beylikleriyle birlikte Karamanoğulları Devleti de
yeniden kuruldu.
Dağılan Osmanlı Türk Devleti'nin
bütünlüğü, Mehmet I (Çelebi) 'in çabalarıyla yeniden
sağlandığı zaman Karamanoğulları üzerine kuvvetler
gönderildi (1414). Ama bu Türk beyliğinin Anadolu'daki
egemenliğine kesinlikle son verilmesi Fatih Sultan
Mehmet tarafından gerçekleştirilebildi (1456). Böylece
Konya bölgesinde «Karaman Eyaleti» adıyla bir
beylerbeylik kuruldu. Merkezi bugünkü Karaman (Lârende)
şehrinde
|
bulunan eyalete önce Fatih'in oğlu
Şehzade Mustafa, onun Ölümü üzerine de kardeşi Cem
Sultan beylerbeyi olarak atandı.
17'nci yüzyılda Konya 11 sancağın
(il) bağlı bulunduğu 80.000 km2, genişlikte
bir eyaletin (genel valilik) merkezi durumundaydı.
KONYA İLİNİN COĞRAFYA KONUMU VE
DURUMU
Konya İli topraklarının büyük bir
bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde, güney kesimleri ise
Akdeniz Bölgesi'ndedir. Topraklarını doğuda Niğde,
güneyde İçel ve Antalya, batıda İsparta ve Afyon,
kuzeybatıda Eskişehir, kuzeyde Ankara illeri kuşatır.
İlin güney ve batı kesimlerinde,
Toros-lar'a bağlı dağ dizilerinin bir duvar gibi
yükseldikleri görülür. Batıda Konya İlini İsparta
İlinden ayıran kuzeybatı - güneydoğu doğrultusunda
uzayan Sultan Dağları yer alır. Güneybatıda yine Toros
dizilerinden Haydar Dağı, Karakuş Dağı, Geyik Dağı gibi
dağlar yükselir. Güneydoğuda yer alan Bolkar
Dağları'nın yalnız bir bölümü Konya ilinin sınırları
içinden geçer. İl çevresinde volkanik yapı-iışlı
dağlara da rastlanır. Bunların en önemlileri Karaman'ın
kuzeyinde kalan Karadağ (2.271) ile Konya - Ereğli
yolunun kuzeyinde yükselen Ka-racadağ (2.007) dır. İl
merkezinin batı ve kuzeybatısında volkanik yapılı Hakıt
Dağı, Gevenli Dağ, Takkeli Dağ vardır. İlin orta kesimi,
«Konya Ovası» adıyla anılan geniş düzlükler
durumundadır. Bu düzlükler az belirgin sırtlarla
birbirinden ayrılan geniş çanaklardan meydana gelir.
Konya - Karaman - Ereğli arasında uzayan geniş çanak,
Obruk Yay-
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|