ESKİŞEHİR İLGİLİ BİLGİLER - ESKİŞEHİR ÇİÇEKÇİLİK
Kapak : Eskişehir'in içinden geçen
Porsuk Çayı
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Eskişehir, Porsuk Çayı'yla ona kansan Sansu'yun geçtiği
bir ovanın güney kenarında, Porsuk Çayı etrafında
kurulmuştur. Türkiye'nin nüfus bakımından 7'nci büyük
ili olan Eskişehir yakın zamanlara kadar bir tarım
kasabasıydı. 1927'de şehrin nüfusu 32.341 iken 1955'te
120.000, 1960'ta 150.190, 1970'te 284.100 olmuştur. Son
yıllarda büyüme hızı bakımından en önde gelen birkaç
ilimizden biridir. Eskişehir kara, hava ve demiry
ollarımı-an düğüm noktasında bulunduğu için, yapılan
yeni yatırımların da etkisiyle, yakında Anadolu'nun en
büyük endüstri merkezi olmaya adaydır. 1922'de Yunan
işgali altında yanıp yıkılan şehir, kurtuluştan sonra
hızla kattandı. Demiryolu Atelyesi genişletildi. Büyük
un değirmenleri yapıldı. 1933'te Şeker Fabrikası, daha
sonra Uçak Tamir Atelyesi, birçok kiremit ve tuğla
fabrikası, tarım âletleri yapımevleri açüdı. Son
yıllarda sanayi teşvik bölgesi olarak kabul edilmiş ve
Türkiye'nin en büyük fabrikalarının temeli atılmıştır.
Eskişehir İlinin güneydoğu ve kuzey sınırları Sakarya
Irmağı ta-
|
rafından çizilmiştir. Eskişehir'in bu durumuna Alman
coğrafyacısı Alfred Phüippson «Sakarya Yarımadası» adım
vermiştir. Sakarya vadisinin Anadolu içinde çizdiği
büyük yay içinde kalan bu «yarımada»nın ekseni,
II merkezinden geçerek Ankara topraklarında Sakarya'ya
kansan Porsuk vadisi çizer. Porsuk Çayı,
do-ğu-batı doğrultusunda Eskişehir ilini ikiye böler.
Eskişehir'de Porsuk, Gökçekaya ve Sarıyor Barajı gibi
yapma göller ve elektrik enerjisi üreten zengin
merkezler vardır. Diğer illerimizde yeni üretilen şeker
pancarının Eskişehir'de 1933'e kadar uzanan bir tarihi
vardır. Eskişehir yarım milyon ton civannda şeker
pancarı üretir. Bu bakımdan Türkiye illeri arasında
birinciliği elinde tutar.
Eskişehir'de, Türkiye'nin hiçbir ilinde bulunmayan,
değerli, güzel, beyaz bir maden vardır, önceleri bundan
yalnız lüle yapıldığı için adına «lületaşı» denilen
hidratlı tabiî magnezyum silikat; Eskişehir'in adını
bütün dünyaya duyuran, devamlı bir gelir kaynağıdır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
taş Ovası'nda bu iki kol birleşir.
Kütahya şehrinin doğusundan geçer. Kuzeye çıkarak
Türkmen Dağı'nın kuzey eteklerinden Eskişehir şehrine
yönelir. Doğu yönünde akan Porsuk'a, Eskişehir
yakınlarında, İnönü'den gelen bir kol daha karışır.
Sonunda Sakarya'yla birleşir. Sakarya Irmağının tüm
uzunluğu 824 kilometre, Porsuk Çayı'nınki ise 488
kilometredir. Bu iki akarsu Eskişehir topraklarının
candamarıdır. Eskişehir'de göl yoktur. Ancak, Porsuk
Barajı, Gökçekaya Barajı, Sarıyar Barajı gibi yapma
göller vardır.
TARIM, HAYVANCILIK VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
İlin ova kesimlerinde doğal bitki
örtüsü step görünüşündedir. Ancak akarsu boylarında
söğüt dizilerine, sulanan yerlerde kavaklara rastlanır.
Bugüne kadar az çok varlığını korumuş ormanlık alanlar
ise yalnız Sün-diken dağlarıyla Türkmen dağlarındadır.
1970 genel sayımına göre Eskişehir il topraklarının
% 25,3 u tarla, % 14,1'i orman, % 28,3 u tarım dışı
topraklar, % 11,1'i çayır ve otlaklar, % 1,3'ü bağ ve
bahçelerden oluşur. Sulanan topraklar azdır. Bu, bütün
toprakların % 4'ünü geçmez. Ekili alanların % 93'ünde
tahıl vardır. Yılda ortalama 300.000 ton buğday elde
edilir. Arpa üretimi 150.000 ton civarındadır. Şeker
pancarı bu ilde çok eskidenberi yetiştirilmektedir. Son
yıllarda şeker pancarı üretimi 500 000 tona
yaklaşmıştır. Sakarya Irmağı vadisinde 200 ton kadar
pamuk, 1000 tondan fazla ayçiçeği çıkar. Ayrıca keten ve
susam yetişir. Kuzeydeki Sakarya vadilerinde sebze ve
meyva üretimi her yıl artmaktadır. Elma, kayısı,
zerdali, armut, dut, üzüm vb. meyvalar yetiştirilir.
Yılda 50.000 ton kadar üzüm elde edilir. Eskişehir'in bu
bölgesinde zeytin de yetişir. 1971 rakamlarına göre ilde
784.000 koyun, 445.000 tiftik keçisi, 13.200 kıl keçisi,
124.000 sığır, 3.500 manda, 32.000 at, 18.500 eşek,
1.600 katır vardır.
ENDÜSTRİ
İstanbul, Ankara, Afyon ve Balıkesir
demiryollarının kavşak yeri olan Eskişehir, Türkiye
Demiryollarının en önemli noktasında bulunur.
Eskişehir, Anadolu karayolu akımının kenarında
kalmıştır. Fakat, önemli yolların bir bölümü buradan
geçer ve Eskişehir'i Ankara, Konya, Afyon, İzmir,
Kütahya ve Bursa'ya bağlar. Yol zenginliği kadar,
Türkiye'nin en önemli askerî havacılık merkezi oluşundan
dolayı Eskişehir hızla büyümüştür. Eskişehir'in son
yıllarda sanayi teşvik bölgesi olarak seçilmesi, burada
birçok büyük fabrikanın kurulmasına neden olmuştur.
Endüstriyel gelişme bakımından Eskişehir, Türkiye illeri
arasında 19'uncu sıradadır. Devlet Demiryolları
İşletmesi'ne ait Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii
Fabrikası, yurdumuzun en eski endüstri
kuruluşlarındandır. 1894'te kurulan bu fabrika dizel ve
elektrik lokomotifleri, yük vagonları yapar.
Eskişehir'de Silâhlı Kuvvetler'e ait Uçak Fabrikası,
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'-nin Şeker Fabrikası,
Etil - Alkol Tesisleri, Çiftlik Süthanesi, Çukurhisar
Çimento Fabrikası, Beton direk Tesisleri ve Devlet Su
İşleri'nin Kanalet Tesisleri vardır. Bunlardan başka
büyük tuğla ve kiremit fabrikaları, tabakhaneler, un
fabrikaları, makarna - bisküvi fabrikaları, plâstik,
şarap ve madensel eşya fabrikaları çalışmaktadır. Süt
Endüstrisi Kurumu'nun bir fabrikası 1976'da çalışmaya
başlayacaktır.
ESKİŞEHİR'İN LÜLETAŞI VE DİĞER
MADENLERİ
«Eskişehir Taşı», «Lüle Taşı».
«Köpük Taşı» diye anılan beyaz taş magnezyum silikat
madenidir. 90-100 metre derinlikteki maden ocaklarından
küçük parçalar halinde çıkarılır. Üzeri temizlenir ve
birçok süs eşyası yapılır. Eskişehir'de bu taşı işleyen
değerli sanatçılar vardır. «Deniz Köpüğü» adı da
verilen bu taş yumuşaktır ve çelik kalemlerle işlenmeye
olanak verir. Eskişehir Taşı, sadece ülkemizde değil
Avrupa ve Amerika'da da tanınmıştır. Geçen
yüzyıldanberi yabancı ülkelere ihraç edilir. Meselâ,
1881 yılında 11.000 sandık lületaşı ihraç edilmişti. İri
lületaşları çok pahalıdır. Çünkü lületaşı ufak parçalar
halinde çıkar. Pipo, ağızlık, baston sapı, mektup
açacağı, bilezik, gerdanlık, yüzük, küpe, sigara
tablası, biblo, vazo ve daha-birçok eşya
yapılır. Eskişehir Taşı, hem bir güzel sanat kolu hem de
bir ticaret ham maddesi olarak Eskişehir'in
ekonomisinde yer tutar.
Eskişehir'de birçok yerde krom
madeni vardır ve bu madenler işletilmektedir. Demir,
amyant, mika, magnezyum, kömür, antimon, bakır, kalay,
manganez, volfram, kurşun cevherleri bulunmuştur. Fakat
henüz işletme-
|
ye açılmamıştır. Yılda ortalama
65.000 ton krom, 42.000 ton manyezit, 2.000 ton amyant,
3.000 ton demir, 1.000 ton linyit, 150 ton bor tuzu, 10
ton mika çıkarılır.
ÇİFTELER HARASI
Eskişehir'deki «Çifteler Harası»,
Türkiye'de hayvancılığın gelişmesinde büyük rol
oynamıştır. Osmanlı Padişahı İkinci Mahmut
dönemindenberi (1808 - 1839) çalışan bu kurum, o
zamanlar ordularımızın süvarilerine binek hayvanı
yetiştirirdi. Cumhuriyet döneminde attan başka sığır,
koyun, tiftik keçisi üzerinde de çalışmıştır. Hara'nın
atçılık bölümünde «Çifteler Yarımkanı» adıyla yeni bir
at ırkı, sığırcılık bölümünde «Boz Irk», koyunculuk
bölümünde «Akkaraman - Merinos» melezleri yetiştirilir.
GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ
Sarıköy'deki Yunus Emre Mezan'nda
her yıl anma törenleri yapılır. Battal Gazi Türbesi'nin
bulunduğu Seyitgazi, Yazılıkaya. Ballıhisar,
Karacahisar'-da antik çağdan kalma anfitiyatrolar,
stadyumlar, agoralar, şehir katıntıları görülür.
Eskişehir kenti içinde Eskişehir Müzesi, Şeyh Edebâlî
Türbesi, Kurşunlu Cami (1525), Alâeddin Keykubad Camii
(1262), Osmanlı ve Selçuklu çağından kalmış mimarlık
yapıtlarıdır. Eskişehir - Kütahya illeri sınırındaki
Porsuk Barajı, Kalabalık Suyu, Sündiken dağlarındaki
Ça-tacık ormanı, birçok içme ve kaplıca, Eskişehir'in
gezilip görülmeye değer yerleri arasındadır.
FOLKLOR
Eskişehir çevresi, Anadolu'ya
doğudan akın eden Türk boylarının önemli konaklama
yerlerinin başında gelir. Bölge, kavşak noktasında
bulunduğundan çeşitli çağlarda çeşitli ulusların etkisi
altında kalmıştır. Har ırkın bıraktığı özelliklere bir
başka ırkın etkisi karışmış, böylece bölgenin karakteri
ortaya çıkmıştır. Eskişehir'in folklorunda daha çok Batı
Anadolu gelenekleri görülür. Halk müziği de aynı
özellikleri taşır. Ege ve Batı Anadolu'nun «Zeybek»
oyunlarının her türlüsü burada biraz değişik olarak
oynanır, «öte yakaya geçelim, atlara yonca biçelim» ve
«Oturmuş kurna başına» türküleri ülkemizde ün yapmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ESKİŞEHİR İLİNİN İDARİ
BÖLÜI
|
|
|
|
|
|
|
BUCAK (Parantez
içindekiler köy
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (94), Alpu (28),
Hekimdağ (11). İnönü (13),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (52), Beylikahır
(18),
|
|
|
|
|
|
Merkez (8), Mihalgazi
(6),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (57), Günyüzü
(17). Kaymaz (9),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ESKİŞEHİR ADI NEREDEN GELİYOR?
Frigyalılar döneminde şehrin adı «Dorylaion» du.
Bugünkü Eskişehir'e 11 km. uzaklıkta olan «Dorlaion»u
Araplar «Druliya» biçiminde söylerlerdi. Şehrin Türkler
zamanındaki ilk adı «Sultanhöyüğü» ya da «Sultanönü»ydü.
Osmanlüar'in «Dorylaion» kalıntı-larına bakarak kente
«Eskişehir» dedikleri anlaşılıyor.
|
raya gelen Evliya Çelebi adlı gezgin
yazarımız Eskişehir'in 17 mahallesi ve 800 dükkânı
olduğunu yazar. 19'uncu yüyzılda Eskişehir Bursa (Hûda-vendigâr)
vilâyetinin Kütahya Sancağının içinde bir kaza
merkeziydi. 19'uncu yüzyılın sonlarında Haydarpaşa -
Bağdat demiryolu'nun Eskişehir'den geçmesi bu kasabanın
büyümesine olanak sağladı. 1894'te kentte 17 cami, 3
medrese, 4 tekke, 25 han, 700 dükkân, 2 han vardı.
Sayısı 2.000'i geçen Rum ve Ermeni azınlıklarının olduğu
da bilinmektedir. 1878'-den sonra Rumeli göçmenlerinin
yerleştirilmesiyle nüfus çoğaldı, ticaret ve endüstri
ilerledi. Birinci Cihan Savaşı'nda yapılan sanayi
yatırımlarıyla Eskişehir her bakımdan gelişti, müstakil
sancağın (vilâyetin) merkezi oldu. Ulusal Kurtuluş
Savaşı'nda Yunanlılar 20 Temmuz 1921'de Eskişehir'i
işgal ettiler. 2 Eylül 1922'ye kadar 1 yıl, 1 ay, 13 gün
düşman işgalinde kaldı. Yunanlılar, yaklaşan Türk
orduları girmeden şehri yaktılar. Eskişehir, 1925
yılında vilâyet (il) hâline getirildi.
ESKİŞEHİR'İN COĞRAFYA KONUMU
Eskişehir ilinin büyük bölümü iç
Anadolu, kuzeyde ufak bir bölümü de Batı Karadeniz
bölümündedir, iç Anadolu'da kalan bölüm, «Yukarı
Sakarya» diye de anılır. Doğusunda Ankara, kuzeyinde
Ankara ve Bolu, ku-zey-batısında Bilecik, batısında
Kütahya, güneyinde Afyonkarahisar. güneydoğusunda Konya
illeri bulunmaktadır. Yüzölçümü 13.652 km.2,
nüfusu 459.367'dir. Nüfus yoğunluğu 33, köy sayısı
404'tür.
ESKİŞEHİR İLİNİN YÜZEY ŞEKİLLERİ
Sakarya Irmağı, bir yarımada
şeklinde Eskişehir topraklarını kuşatmaktadır. Ucu
doğuya bakan bu yarımadanın güney-doğusu «Sivrihisar
Kütlesi» diye anılan geniş bir dağ alanıyla, kuzey
kesimi ise doğu-batı doğrultulu Sündiken dağlarıyla
engebelenmiştir. ilin başlıca düzlükleri Porsuk vadisi
boyunca sıralanır. Sündiken dağlarının en yüksek noktası
1.770 metreyi bulur ve doğuya doğru ilerledikçe
Mihalıççık Dağı'yle birleşir. İlin güneydoğu
köşesindeki Sivrihisar dağlarının en yüksek tepesi,
1.819 metrelik Arayıt Tepesi'dir. Bu dağlar üzerinde
İkinci yüksek doruk 1.532 metreye çıkan Yediler.
Tepesi'dir. Porsuk - Sakarya Irmakları arasındaki bir
başka yükseklik 1.685 metrelik Taş Tepe'dir. Eskişehir
Ovası, Porsuk Irmağı vadisinde yayılır. Hafif bir
eşikten sonra güney-doğuya iner; Sakarya'nın kaynağına
yakın yerlerde ve Sakarya vadisinde Çifteler Ovası'yla
birleşir. İlin güney-batısındaki Türkmen Dağı 1.829
metredir ve bir bölümü Kütahya ilinde kalır.
İKLİM
Kuzeyden Köroğlu dağları, güneyden
Sündiken dağlarıyla korunan ve kışları oldukça yumuşak
geçen kuzey Sakarya Vadisi'nin dışında, Eskişehir'de
sert bir kara iklimi görülür. Kışlar sert ve sürekli,
yazlar çukur alanlarda gündüzleri sıcak, geceleri serin;
yaylarlarda epeyce soğuk geçer. Gece'yle gündüz
arasındaki ısı farkı fazladır. Yıllık yağışlar
genellikle azdır. Ortalama yağış tutarı 375 mm.'dir.
Dağlık kesimlerde bu miktar artar. Eskişehir İlinde
yapılan uzun süreli gözlemlerin ortalamasına göre ısı en
soğuk ayda eksi 0,2 derece, en sıcak ayda 21,5
derecedir. Şimdiye kadar ölçülen en düşük ısı eksi 26
derece, en yüksek ısı 39,1 derecedir. Yaz aylarında
sıcaklığın 30 dereceyi geçtiği günlerin sayısı ortalama
38'dir. Sıfır derecenin altında kaldığı günlerin sayısı
17'yi geçmekte. 100 gün içinde sıcaklık sıfır dereceye
kadar inmektedir. Yağışların % 34 u kış, % 31'i
ilkbahar, % 15'i yaz, % 20'si sonbahar mevsimlerinde
düşer. Yağışlı günlerin ortalaması 106, kar yağışlı
günler 22, karla örtülü günler sayısı 35'tir.
AKARSULAR
ilin önemli akarsuları Sakarya
Irmağı'yle, Sakarya'nın en büyük kolu olan Porsuk
Çayı'dır. Sakarya, Afyonkarahisar ilindeki Bayat
yaylasından ve Emirdağ tepelerinden çıkar. Seyitgazi
İlçesinde Eskişehir sınırlarına girer. Mahmudiye
İlçesinden geçip güney-doğuya akar ve Ankara ile
Eskişehir sınırında kuzeye doğru akar. Büyük
iskender'in uğradığı tarihsel ■Gordium» (Polatlı'nın
Yassıhöyük Köyü) kentinde, batıdan gelen Porsuk Çayı'nı
alır. Kuzey-batıya dönerken Sarıyar Barajı'ndan geçer.
Sündiken sıradağlarının kuzey eteklerinde derin vadileri
oyarak batıya ilerler; Mi-halgazi - inhisar arasında
Bilecik topraklarına geçer. Porsuk Çayı, Kütahya'nın
Murat Dağı ve Yazılıkaya Yaylasından iki kol halinde
doğar. Altın-
|
|