GAZİANTEP İLGİLİ BİLGİLER - GAZİANTEP ÇİÇEKÇİLİK
|
|
|
|
|
|
Gaziantep İlinin dört şeyi çok
ünlüdür: Fıstık, kilim, sabun ve baklava. Eski
dönemlerden kalmış yanlış bir deyimle «Şamfıstığı» da
denilen Antepfıstığı Türkiye'de en çok burada çıkar. 7
milyon ağaçtan, Türkiye üretiminin °'o 75'i olan 20.000
ton Antepfıstığı elde edilir.
Gaziantep'te dokumacılık da çok
gelişmiştir. Pamuklu* ipekli, yünlü*dokumalar
fabrikalardan çok, el tezgâhlarında dokunur. Antep
kilimleri desen, renk ve dayanıklılık bakımından Dünyaca
ünlüdür. 5 milyona yakın zeytin ağacından bazı yıllar
70.000 ton zeytin alınmıştır.
Zeytinyağı ve sabun yapımı II
merkezinde ve Kilis, Nizip gibi ilçelerde ileri bir
düzeydedir. Her türde kokulu, renkli sabunlar yapılır.
Gaziantep baklavaları ise artık
büyük şehirlerimizde satılmakta, Avrupa'ya hediye olarak
gönderilmektedir.
Gaziantep Güneydoğu Anadolu
Bölgesinin en büyük, Türkiye'nin 6'ncı büyük şehridir.
Gaziantep ili, karayolları ve demiryolları bakımından
çok zengindir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya giden
yolların çoğu buradan ayrıldığı gibi Suriye ve Irak'a
giden demiryolları bu ilden geçer.
|
GAZİANTEP İLİNİN TARİHİ
Yesemek, Tilmen, Gedikli ve Krışkal
höyüklerinin kazılmasından ve arkeolojik
araştırmalardan sonra bu bölgede M.ö. 3000 - 1000
yılları arasında yerleşip yaşamış insanların
bıraktıkları eserler bulunmuştur. Ön Asya'nın en büyük
açıkhava heykel atelyesi de buralarda bulunmuş; M.Ö.
2000-1000 yılları arasında, iyi kaliteli bazalt taşından
yapılan ve Hititler'e ait olan yüzlerce heykel, ortaya
çıkarılmıştır.
Bölgenin tarihi Babı I İmparatorluğu
ile başlar. Tarih çağlarında egemen olan devletlerin
ikincisi Hititler'dir. Hititler dağılınca M.ö. 1200'de
bu yörede Kargamış Krallığı kuruldu. Kargamış (Karkamış)
şehri kalıntıları, Gaziantep İlinin güneydoğusunda,
Suriye sınırı yakınındaki Barak (Cerab-lus)
bucağındadır.
Daha sonraları, M.Ö. 850'de, bölge
Hurriler'in eline geçti. Mısır firavunları zaman-zaman
buralara akınlar yaptılar M.Ö. 7'nci yüzyılda Asur
İmpa-ratorluğu'na, daha sonra Babil İmparatorluğu'na
bağlandı. Medler (İranlılar) den sonra M.ö. 333 yılında
iskender'in Makedonya İmparatorluğu'na geçti.
İskender'in ölümünden sonra Seievkoslar'ın Asya
İmparatorluğu, buraları sınırları içine aldı. M.ö. 1
'inci yüzyılda Roma İmparatorluğu, M.S. 395 yılında
Bizans İmparatorluğu bu bölgeye egemen oldu. Gaziantep
şehrindeki ilk askerî kuruluşları Bizans İmparatoru
Justinianus
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ma yapıtları vardır. Gaziantep
şehrinin 10 km kuzeyindeki «Dülük» adlı köyde
Roma. Yunan, Bizans çağından kalan ve müzeye
taşınamayan büyük eserler görülür. Gaziantep şehrinde
Ömeriye Camii, Pişirici Medresesi, Şehitler Anıtı.
Eyüboğlu Camii, şehrin güneyinde «Rum Kale» (Buradaki
mahzende Hıristiyanlığın ilk yayılma döneminde yazılmış
bir İncil'in bulunduğuna inanılır) ve daha birçok
Osmanlı mimarlık yapıtı vardır.
FOLKLOR
İl, Türkiye'nin en çok üzüm
yetiştiren bölgesi olduğu için şarap ve rakı yapımı
çoktur. Nüfusuna oranla Türkiye'nin en çok eğlence'
yeri Gaziantep'tedir. Yemekleri ünlüdür. Çiğ köfte, içli
köfte, lahmacun, yuvarlama, yerli ve yabancı
turistlerin çok beğendikleri yemeklerdir. Baklava ve
fıstık ezmesi de çok nefistir. Halk müziği genellikle
çok hareketli, canlıdır. Bazan içli havalara rastlanır.
Oyunları çoğunlukla «halay» türündendir. Geleneksel
kadın giyimi: Başta taç fes ve tepelik, alında
altın dizileri, kulak hizasından sarkan gümüş ve altın
sarkıtmalar, kadife ya da Antep dokumasından üçetek,
ipekli zıbın, üçeteğin altında kutni kumaşından şalvar,
belde savatlı gümüş kemerdir.
Erkekler ise başlarına poşu sarar;
sırtlarına yakasız, çubuklu işlik, onun üzerine koyu
mavi renkli, sırma işlemeli aba cepken, altlarına açık
mavi renkte sutra şalvar giyer; bellerine Antep dokuması
şal kuşak bağlarlar, sırma işelemeli tütün keselerini de
kuşağın sol yanından sarkıtırlar.
|
|
|
|
|
|
sizliği bunu engeller. Başlıca ağaç
türleri meşe, kavak, ardıç ve söğüttür.
TARIM VE HAYVANCILIK
Gaziantep'te tarım dışı topraklar %
22,2; nadasa bırakılan topraklar % 17, zeytinlikler %
3,5; çayır ve otlaklar % 1,2; bağ ve bahçelikler %
23'tür. Bağların ve bahçelerin oranı, Türkiye ölçüsünde
en yüksek düzeyi bulur. Gaziantep'teki tarla alanlarının
genişliği bu ilin Türkiye de en çok üzüm üreten il
olmasına olanak sağlar. Sulanan topraklar, tarıma
elverişli toprakların ancak % 15'idir. Eğer sulama
kanalları çoğalırsa Gaziantep bugünkünden çok daha
verimli olacaktır. Ekili alanların %85'i tahıla
ayrılmıştır. Yıllık buğday üretimi ortalama 200.000 ton
civarında dolaşır. Arpa üretimi 70.000, baklagiller
20.000, pamuk üretimi 10.000 ton etrafındadır. Üzüm
üretimi yılda 500.000 tonu geçer. Zeytin üretimi
ortalama 22.000 tondur. Bazı yıllar 15.000 tona kadar
düşer. Yaş sebze üretimi 70.000 ton kadardır.
Gaziantep'te her tür meyva yetişir.
İlin en ünlü yemişi «Antepfıstığı»dır. Ağaçlarda
yetişen bu yemişin üretimi yıldan yıla artmaktadır.
Dünyaca ünlü Antepfıstığının yıllık üretim ortalaması
15.000 tondur.
Kuru sebzelerden en çok mercimek
yetiştirilir. Yıllık üretim 15.000 ton civarındadır. .
Gazian-tepte tütün, pancar, susam, keten tohumu, kavun,
karpuz da yetiştirilir. Arıcılık gelişmemiştir.
Tavukçuluk orta deercededir. 1969 sayımlarına göre
325.000 koyun, 340.000 kıl keçisi. 115.000 sığır, 12.000
at, 30.000 eşek, 5.000 kadar katır sayılmıştır.
ENDÜSTRİ VE MADENCİLİK
Endüstri gelişmesi yönünden
Gaziantep 67 ili. miz arasında 44'üncü sırayı alır. Bu
sayı, Gazi-
|
antep'in tarım bakımından olduğu
oranda en-düstri bakımından gelişmediğini gösterir. En
çok zeytinyağı, sabun, deri, içki. çimento endüstrisi
gelişmiştir." 1933te yapılan Tekel Rakı Fabrikası.
1943'te kurulan Tekel Şarap Fabrikası. 1944'te açılan
Kilis Tekel Şarap Fabrikası, Türkiye'nin üzüm bakımından
en zengin ilinde, üzümü ham madde olarak kullanan devlet
kurumlarıdır.
1961'de faaliyete geçen Türkiye
Çimento Sanayii A.Ş.'ne ait Çimento Fabrikası da büyük
bir kuruluştur. İlde 100'den fazla sabun, 20
zeytinyağı, 3 deterjan fabrikası; 19 tabakhane, 2
plâstik işleme atölyesi ve 4 ayna yapımevi vardır.
Gaziantep sınırları içinde krom
çıkarılır. Bu üretim 1943-47 arasında 700 bin tona
yükselmiş, 1947-71 arasında yıllık üretim 500 - 1.400
tona düşmüş, 1971'de üretim 20.000 tona çıkmış, 1972'de
yine azalmıştır. Manganez madeni, kroma oranla daha
büyük yataklar halindedir. Kilis İlçesinde fosfat
yataklarına rastlanmış, birkaç yerdeki petrol
araştırmalarından da umut verici sonuçlar alınmıştır.
GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLERİ
Gaziantep'te ilk görülecek yer
Gaziantep Mü-zesi'dir. Hitit, Yunan, Roma, Bizans çağına
ait eserlerle İslâm eserleri ve Gaziantep bölgesi, nin
özelliklerini gösteren etnografik eserler gayet
zengindir. «Tilmen» ve «Gedikli» kazılarından çıkan,
tarih öncesi eserler ilgi çekicidir. Gaziantep'in
sembolü sayılan Gaziantep Kalesi görülmeye değer bir
mimarlık anıtıdır. Bizans İmparatoru Justinianus
tarafından yaptırılan kalenin 36 kulesi vardı.
Antep'in 86 km. güney-doğusundaki
Kargamış Kalıntıları. M.Ö. 10'uncu yüzyıldan,
Hititler'den kalmış bir şehirdir. Nizip ilçesindeki
Belkis Harabeleri'nde M.Ö. 1 inci yüzyıldan kalan Ro-
|
|
|
GAZİANTEP İLİYLE İLGİLİ BİRKAÇ RAKAM
|
|
|
Yüzölçümü Nüfusu
Nüfus yoğunluğu İlçe sayısı Bucak
sayış? Köy sayısı
|
7.642 km. kare
606.540 (1970)
79
7
15
595
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BUCAK (Parantez
içindekiler köy veya mah. sayısıdır).
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (37), Fevzipaşa
(17), Sakçagöze (14),
|
|
|
|
|
Merkez (32), Musabeyli
(57), Polateli (19).
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez (27), Elbeyli
(21), Doğanpmar (42),
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
aptırdı. Gaziantep stratejik
bakımdan önemli ir yerde bulunduğu halde, Türkler
gelinceye adar, yakınındaki «Dülük» adlı şehre oranla
cinci plânda kaldı. Türklerin egemenliğinden e
İslâmlığın bölgede yayılmasından sonra Ga-iantep'in
önemi arttı. Gaziantep ve çevresi zun süre Emevi, Abbasî
ve Türk Müslüman evletleri ile Bizans ve Haçlılar
arasında geçen avaşlara sahne oldu. Bölge 7'nci yüzyılda
raz İbni Ganem komutasındaki Müslüman irap orduları
tarafından alındı. Abbasî halifelerden Harunurreşid de
M.S. 782 yılında bura-ıra gelmiş. Bizanslılarla
savaşmış, şehri al-ııştır.
elçuklu Türkleri, bu bölgeyi, 1071
Malazgirt aferi'nden önce Afşin Bey komutasındaki or-uları
ile ele geçirmişti. 1098 yılında Avrupa'-an yola çıkan
Haçlı orduları Gaziantep'i işgal ttiler. Ancak 1150'de
Türkler, Nurettin Zengî omutasında, Haçlı ordularını
yenince, konulanları Kral Baudouin, o dönemlerde «Delûk»
enilen Gaziantep Kalesine sığınmak zorunda aWı. Delûk
ile civarını alan atabay Nurettin engî, Kral Baudouin'in
Kudüs'e gitmesine izin erdi
2'nci yüzyıl sonunda, buraları
Eyyubî İmpara. orluğu'na geçince, saraylar ve camiler,
med-eseler, darüşşifalarla donatıldı. 1270'de Mo-ollar
her tarafı talan ettilerse de 1273 yılında. Mısır'daki
Türk Memlûk imparatoru Sultan ia y bar s tarafından geri
alınınca tekrar imar dildi.
(00 yılına kadar Memlûk
imparatorluğu yöne-minde kalan Antep'e aynı yıl Timur
girmiş, irkaç yıl sonra da burası Karakoyunlular Hü-Limdan
Kara Yusuf'un eline düşmüştür. Kara-oyunlular
Beyliği'nden sonra, Osmanlı impa-ıtorluğu'na bağlı olan
Dulkadıroğulları Beyliği Liralarda hüküm sürmüştür,
aziantep dolayları, 1516'da Yavuz Selim'in lısır
Seferi'nde kesin olarak Osmanlı İmpara-»rluğu'na
katıldı. 1839 yılına kadar Antep tyıntâb) adıyla huzur
içinde yaşadı. 1839 da, Bvlete isyan eden Mısır valisi
Mehmet Ali aşa'nın oğlu İbrahim Paşa, Gaziantep'in
ilçe-Nizip'te, Hafız Paşa komutasındaki Osmanlı rdusunu
iki saat içinde bozguna uğrattı, aziantep büyük Türk
tarihçisi Aynî Efendi'yi 360-1451) yetiştirmekle
kalmamış, 15'inci jzyılda Şair İbni Balî, 19'uncu yüzyıl
başında lütercim Asım Efendi, Şair Münip Efendi, laarif
Nâzın Münif Paşa da bu şehirden çık-ııştır.
ntep, Birinci Dünya Savaşından sonra
15 cak 1919da. ingilizler tarafından işgal edildi, ay 21
gün sonra, 5 Kasım 1919'da ingilizlerin irini Fransızlar
aldı. Fransızlar, çevredeki Ereni leri silâhlandırıp
Türkler üzerine saldırttı-
için AntepÜler çok zulüm gördüler.
j
işkencelere dayanamayan Antep halkı, Ereni çetelerine
karşı mücadeleye girişti. Şehri »rüyan Şahin Bey
(Üsteğmen Sait Efendi) 25 art 1920'de şehit edildi. 7
Şubat 1921'e ka-ır Fransızlarla vuruşan Anteplilerin
başına lıç Ali Bey ve Yarbay irfan Bey geçmişti, »hri
savunan 2.000 Türk'e karşılık Fransızlar ı.000 kişilik
muntazam ordularıyla saldırdılar ı şehri top ateşine
tuttular. Bir yrla yakın sü-
|
ren çarpışmalarda 7.000 e yakın Türk
şehit oldu. Ama düşman asla şehre giremedi. Kurtuluş
Savası m 12 devam ederken, 20 Ekim 1921'de imzalanan
Ankara Andlaşması sonunda Fransızlar şehirden
çekildiler. Antep, TBMM'nin 6 Şubat 1921'de kabul ettiği
bir kanunla «Gaziantep» adını resmen aldı. Gazian.
tep'i 1933'te ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya
(Atatürk) şehrin altın anahtarı verilmiştir.
GAZİANTEP İLİNİN COĞRAFYA KONUMU
Gaziantep İlinin büyük bölümü
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndedir. ilin batısındaki
topraklar, Akdeniz Bölgesi'nin Adana bölümüne taşar.
İlin doğusunda Urfa, kuzey-doğusunda Adıyaman,
kuzeyinde Maraş, batısında Adana, güneybatısında Hatay
illeri bulunur. Yüzölçümü 7.642 km.2, nüfusu
606.540'tır. Nüfus yoğunluğu 79, köy sayısı 595'tir.
GAZİANTEP İLİNİN YÜZEY ŞEKİLLERİ
Gaziantep İlindeki topraklar doğu
kesimlerinde yayla görünümündedir. 500 ile 700 metre
arası bir yükseltide olan bu yayla, ilin doğu sınırını
oluşturan Fırat Irmağı dolaylarında 400 metreye kadar
iner. İlin batı kesimleri dağlıktır. Hatay İlinden
kuzeye doğru uzanan Amanos Dağları, Gaziantep'in batı
sınırları boyunca uzanır ve 2.262 metreye kadar
yükselir; Adana - Gaziantep sınırından kuzeye doğru
uzanıp Maraş şehri yakınında, Ceyhan Irmağı'nın
kollarından Aksu Irmağı vadisinde son bulur. Amanos
Dağları, Gaziantep'i batı rüzgârlarına karşı dik bir
duvar gibi korur. Bu dağlar batıdan gelen demiryolları
ve karayollarıyle aşıldıktan sonra hemen bir ova başlar.
Yine kuzey-güney doğrultusunda uzanan bu ova Maraş'tan
Hatay'a, Amik Gölü'ne inen bir oluk gibidir. Gaziantep
İlinin en verimli ovaları bu batı ovalarıdır.
Gaziantep'te yüksek dağ yoktur.
Şehrin batı kesimlerinde, 1.400 m.'ye kadar yükselen,
aşınmış tepeler görülür.
İKLİM
Akdeniz kıyılarına 100 km. kadar
mesafede bulunan Gaziantep'in batı sınırları, bu ilin
denize ne kadar yakın olduğunu gösterir. Bu
yakınlıktan dolayı Gaziantep ilinin bazı dolaylarında
Akdeniz iklimi karakteri görünür. Fakat, kuzey-güney
doğrultusunda yüksek bir duvar gibi Gaziantep'in batı
sınırlarını Akdeniz'den ayıran Amanos Dağları, iklimin
sertleşip kara iklimi niteliğine dönüşmesine yol açar.
Akdeniz iklimi, etkisini ancak Gaziantep'in güneyinde
gösterir. Zeytin ağaçları Fırat Irmağı vadisine kadar
güney sınırında uzanır. Kara ikliminin egemen olduğu
orta ve kuzey Gaziantep yörelerinde kışlar çok sert,
yazlar çok sıcak geçer. Uzun yıllardanberi yapılan
gözlemler sonunda şimdiye kadar rastlanan en düşük ısı
eksi 17,5 derece, en yüksek ısı 42,8 derece olmuştur.
Yılda ortalama 57 gün ısı sıfırın altına düşer. Yazın,
ortalama 101 gün ısı 30 derecenin üstünde kalır. En
fazla yağış kış aylarında görülür. Yazları çok kurak
geçer. Yıllık yağış ortalamasına göre batı ke-
|
GAZİANTEP ADI NEREDEN GELİYOR?
Bugünkü Gaziantep şehrinin
bulunduğu Tüyerde kurulmuş olan . eski «Dolikhe»
kentine Bizanslılar «To-lupa», Araplar «Delûk»,
'Türkler] «Dülük» diyordu. O sıralarda şimdiki şehrin
yerinde bir köy vardı. Arapların bu köye verdiği «Ayntâb»
adına, ilk defa Haçlı Seferleri sırasında Müslüman:1
kaynaklarında rastlanır. Bu isim batı kaynaklarında «Hamtab»
şeklinde geçer. Ayntâb adı, Türkler tarafından da
yüzyıllar boyu kullanılmış, fakat halk arasında «Antep»
denilmiştir. Kurtuluş Savaşı 'mızda halkının
gösterdiği kahramanlıklardan ötürü TBMM'nin 6 Şubat
1921 tarihli kanu-L^p^la şehrin adı «Gaziayıntab»a
çevrilmiş, 1928'de «Gaziantep» şekli kabul edilmiştir.
|
|
|
simleri daha bol yağış alır.
islahiye'de 900 mm. olan yağış doğuya gidildikçe azalır.
Gaziantep şehrinde 550 mm.'ye düşer. Güney sınırındaki
Kilis'te ise 540 mm.'ye iner. Yağışların mevsimlere
dağılışı şöyledir: % 44 kışın. % 27 ilkbaharda, % 2
yazın, % 17 sonbaharda düşen yağışlar Gaziantep ilinde
genellikle kara ikliminin egemen olduğunu, güney
kesimlerinde de Akdeniz iklimi niteliği bulunduğunu
gösterir.
AKARSULAR
Gaziantep İlinin doğu sınırında Urfa
ile Gaziantep arasında güneye akan Fırat Irmağı
Adıyaman ve Urfa illerini de birbirinden ayırır. Fırat
Irmağı dışındaki akarsular yazın çok fakirleşen, hattâ
çoğu kuruyan düzensiz ırmaklardır. İlin doğu
kesimindeki sular, batıdaki dağlık alandan çıkıp Fırat'a
dökülür. Karasu, Merzimen (Merziman), Nizip ve Sacır
suları böyledir, ilin güneyinden geçen Balık
(Suriye'deki adı ile Kuvayk) Suyu, Halep şehri
yakınından geçip sığ bir gölde kaybolur. Batı
kesimindeki sular (Afrin ve Karasu ırmakları) Hatay
ili'ndeki Amik Gölü aracılığı ile Asi Irmağına,
dolayısıyla Akdeniz'e dökülür. Gaziantep, iki ayrı
denize (Akdeniz ve Basra Körfezi - Umman Denizi'ne)
akarsu gönderen ender i I leri -mizdendir. Kuzey -
batıdaki Sakçagözü dolaylarından çıkan içerisu. Ceyhan
Irmağı'nın Aksu adlı koluna karışır.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Gaziantep İli'nin bitki örtüsü
dağlık alanlarda ormanlık, ova ve yaylalarda otlaklar
biçimindedir. Bölgede ormanlık alanlar % 12
dolayındadır. Yüzyıllar boyunca ormanlar tahrip
edilmiştir. Akdeniz bölgelerine Özge «maki»
toplulukları önemli yer kaplar. Maki örtüsü içinde
geniş alanlar zeytinlik haline getirilmiş, bozkır
.(step) alanlarında da çoğu yerde kuru tarım için
tarlalar açılmıştır, iklim her türlü bitkinin
yetişmesine elverişlidir Ancak, sulama yeter-
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|